Ben Duydum

Para Borçları

Para Borçları

Çeşitli Edim Türleri 

Para Borçları 2

Anapara faizinde ise bunun talep edilmesi gerekmese de anapara faizinin doğacağının sözleşmede veya kanunda belirtilmesi gerekir.

Faizin anapara borcundan ayrı olmasından dolayı faizin ödenmesi anaparanın kısmi ifası olmayıp, ayrı bir borcun ifası niteliğindedir.
Borçlu anaparadan önce faiz borcunu ifa etmek isterse alacaklı bunu reddedemez.
Reddetmesi hâlindeyse alacaklı temerrüdüne düşer.
Faiz alacağı anaparaya ait alacaktan ayrı olarak dava ve takip olunabilir ve ayrı bir zamanaşımına tabidir.
Faiz alacağının anapara alacağından ayrı olarak temlik edilmesi de mümkündür.

Genel alacak zamanaşımı süresi 10 yıldır. Faiz alacakları ise 5 yılda zamanaşımına uğrar.

Faiz alacağı ayrı bir alacak olmakla birlikte anaparaya bağlıdır.
Anaparaya bağlı olması yani fer’i bir alacak olması nedeniyle anapara alacağı doğmadıkça faiz alacağı da doğmaz ve prensip itibarıyla anapara alacağı sona erince artık faiz de işlemez.
Borcun sona ermesi ödemeyle olabileceği gibi zamanaşımı gibi nedenlerle de olabilir.
Alacak sona ermişse işlemiş faizlere ilişkin alacak da sona erecektir ancak evvelce işleyen faizleri talep hakkı saklı tutulmuş ise veya durum ve koşullar faizin saklı kalacağını gösteriyorsa anapara alacağı sona ermiş olmasına rağmen işlemiş faiz alacağı sona ermez (TBK m. 131/II).

Faiz borcunun miktarı, faiz borcunun miktarını tayine esas olacak faiz oranı sözleşmeyle ya da kanunla belirlenmiş olabileceği gibi örf-adete göre de belirlenebilir.
Kanunda sözleşmeyle kararlaştırılacak anapara faizi oranının kanuni faiz oranının yüzde ellisini aşamayacağı (TBK m. 88/II);
temerrüt faizi oranının da kanuni faiz oranının yüzde yüzünü aşamayacağı (TBK m. 120/II) düzenlenmiştir.

Anapara borcunu doğuran sözleşmede faiz borcunun doğacağı yazarken bunun miktarının (ya da oranının) ne olacağı yazılmamış olabilir.
TBK m. 88/I hükmüne göre faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.
Böyle durumlarda faiz oranının ne olacağını belirleyen bir kanun mevcuttur (3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun).
Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun m. 1 hükmüne göre; “Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hâllerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu ödeme yıllık yüzde on iki oranı üzerinden yapılır.
Bakanlar Kurulu, bu oranı aylık olarak belirlemeye, yüzde onuna kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir.” Bu oran 1 Ocak 2006 tarihinden geçerli olmak üzere yüzde dokuza indirilmiştir.
Söz konusu Kanun m. 2 hükmüne göre bu oran taraflarca sözleşme ile faiz oranı kararlaştırılmamışsa temerrüt faizi için de uygulanacaktır.

Türk hukukunda mürekkep faiz yani faize faiz yürütülemez.
Bunun tek istisnası TTK md.8/II’de belirtilmiştir.
Buna göre “Üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerlidir.
Şu şartla ki, bu fıkra, sözleşenleri tacir olmayanlara uygulanmaz.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ