Elinde fon fazlası olan bir yatırımcı, anonim şirketler tarafından ihraç edilen hisse senetlerini mi yoksa tahvilleri mi satın almaya istekli olur?

Elinde fon fazlası olan bir yatırımcı, anonim şirketler tarafından ihraç edilen hisse senetlerini mi yoksa tahvilleri mi satın almaya istekli olur?

Yatırımcının hisse senedinden elde edeceği kâr payı değişkendir.

Her yıl ortağı olduğu işletmenin kâr tutarı değişir ve genellikle bu değişiklik normal ekonomik koşullarda kârın artması şeklinde olmaktadır.

Bu durumda yatırımcının kâr payı da yıllar içinde artacaktır.

Ayrıca kârlı bir işletmenin hisse senedinin piyasa değeri de artar ve yatırımcı hem artan kâr payı geliri hem de artan hisse senedi fiyatı nedeniyle kazanç sağlar.

Ancak bu beklenti her zaman gerçekleşmeyebilir.

Ortağı olunan işletmenin zarar etmesi hâlinde yatırımcı hem kâr payı gelirini elde edemez hem de hisse senedinin piyasa değeri azalır.

Bu nedenle yatırımcı için hisse senedinin getirisi yüksek olmakla birlikte belirsizlik nedeniyle risk de yüksektir.

Yatırımcının tahvil alması hâlinde ise tahviller genellikle sabit faizli olarak ihraç edildiğinden, elde edeceği yıllık faizin ne kadar olacağı bellidir.

İhraççı, tahvil için her yıl nominal değer üzerinden, önceden belirlenen faiz oranı ile hesaplanan tutarda faiz öder.

Şirket zarar etse bile, bu tahvil faizini ve vade sonundaki anaparayı ödemek zorundadır.

Bu nedenle tahvil sahibinin tutarı belli olan bu tutarları tahsil edememe riski bulunmamaktadır.

Tahvil yatırımlarında risk düşüktür ancak yıllar içinde gelirin artması söz konusu olmadığından gelir getirisi de düşüktür.

Yatırımcı risk üstlenme isteğine bağlı olarak hisse senedi veya tahvil yatırımına karar vermelidir.