Ben Duydum

Adam çalıştıranın sorumluluğundan söz edilebilmesi için

Adam çalıştıranın sorumluluğundan söz edilebilmesi için

Adam çalıştıranın sorumluluğundan söz edilebilmesi için

Adam çalıştıranın sorumluluğundan söz edilebilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekecektir.
Bunlar:

  • Adam çalıştıran bir kişinin varlığı gerekir. Adam çalıştıran gerçek veya tüzel kişi olabilir.
    Adi ortaklık gibi tüzel kişiliği olmayan kişi topluluklarında ortakların birbirlerinden talimat alması söz konusu olmadığı gibi işçi-işveren arasındaki gibi bağımlılık ilişkisi bulunmamaktadır.
    Dolayısıyla ortakların birbirlerine karşı adam çalıştıran sıfatı bulunmamaktadır ve adam çalıştıran gibi ortaklardan birinin diğer ortağın fiilinden sorumlu tutulması mümkün değildir.
  • Adam çalıştıran ile çalışan arasında bağımlılık ilişkisi niteliğinde bir iş ilişkisi söz konusu olmalıdır.
    Zarara sebep olan kişi, adam çalıştıranın talimatları ve kontrolü altında çalışmalıdır.
    Kural olarak adam çalıştıran ile zarar veren arasında bir hizmet sözleşmesi, iş akdi bulunmalıdır.
    Bir hizmet sözleşmesi, iş akdi mevcut olmasa da eğer adam çalıştıran ile zarar veren arasında bağımlılık ilişkisi tespit edilebiliyorsa bu durumda da adam çalıştıranın sorumluluğundan bahsedilebilecektir.
    Sözleşmenin yokluğuna dayanılarak sorumluluktan kaçınılamayacaktır.
  • Zarar veren kişi, adam çalıştıranın emir ve talimatı altında, bağımlılık ilişkisi içerisinde çalışmamakla birlikte onun işini görmekte ise adam çalıştıranın sorumluluğundan bahsedilmeyecektir.
    Örneğin aldığı siparişleri teslim etmesi için piyasada bağımsız çalışan bir nakliyeci ile anlaşan satıcı, nakliyecinin trafik kazası yaparak üçüncü kişilere verdiği zarardan sorumlu olmayacaktır.
    İfa yardımcısı olarak nitelendirilebilen bu kişilerin verdikleri zararlardan sorumluluk, TBK m. 66 hükmüne göre değil, TBK m. 116 hükmüne göre çözümlenecektir.
  • Adam çalıştıranın altında çalışan kişi, bir başka kişiye hukuka aykırı bir fiille zarar vermiş olması yeterlidir.
    Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 27.03.1957 tarihli, E.1957/1 ve K.1957/3 sayılı içtihadı birleştirme kararı çerçevesinde çalışanın kusurlu hareket edip etmediğine dikkat edilmeyecektir.
    Adam çalıştıranın sorumluluğu açısından kusurun aranmayacağı, sorumluluğun kanun hükmünde düzenleniş şeklinden açıkça anlaşılmaktadır. Sadece hukuka aykırı fiilin mevcut olması, bu fiil ile zarar arasında illiyet bağının kurulabilmesi için yeterlidir.
  • Üzerinde durulması ve vurgulanması gereken önemli bir konuda çalışanın vermiş olduğu zararın, yapmakta olduğu iş ile işlevsel olarak bağlantılı olmasıdır. Çalışanın iş görmesi esnasında olmayan fiilleri ile iş esnasında olmakla beraber gördüğü işle ilgilendirilemeyen bir fiili dolayısıyla vermiş olduğu zarardan adam çalıştıran sorumlu tutulamayacaktır.
    Binanın dış kaplama işini üstlenen firmada çalışanın binadaki dairelerde gece gelip hırsızlık yapmasından veya dış cephe kaplaması için kurulan iskeleden yararlanarak yan binadaki bir dairede hırsızlık yapmasından dolayı yüklenicinin sorumlu olması söz konusu olmayacaktır ancak aynı çalışan, elindeki malzemeyi düşürür ve yoldan geçen bir yaya veya araç zarar görürse işveren, yüklenici bundan sorumlu olacaktır.
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ