Ben Duydum

İfanın Konusu

İfanın Konusu

İfanın Konusu

İfanın konusu kural olarak, borçlanılan edimdir.
Borçlu neyi borçlanmışsa onu ifa etmek zorundadır.
Alacaklı da borçlanılan edimden başka bir şeyin ifa edilmesini talep edemez.

Borçlanılan şey ifa edilmedikçe geçerli bir ifa söz konusu olmayacağı gibi borç da sona erme. ancak bu kuralın istisnaları bulunmaktadır.
Tarafların anlaşması ile borçlanılan şeyden başka bir şeyin verilmesiyle de geçerli bir ifa yapılabilir.
Bu durumda tarafların ifa safhasına gelmeden önce ayrıca bir anlaşma yaparak ifa konusunu başka bir şeye dönüştürmeleri gerekir.

Bu anlaşma çeşitli şekillerde olabilmektedir.
Borçlu borçlandığı edimi bütün olarak ifa etmek zorundadır.
Bütünüyle ifa için alacağın muayyen (belirli) ve muaccel (vadesi gelmemiş) olması gerekir.

Belirli ve muaccel bir alacak varsa kural bütünüyle ifadır ve alacaklı kısmi ifayı kabul etmeye mecbur değildir ancak menfaati varsa alacaklı bunu da kabul edebilir.

Edim niteliği itibariyle bölünebiliyorsa, kısmi ifa mümkündür.

Öte yandan TBK m. 84 gereği, alacaklı kısmi ifayı kabule kural olarak mecbur değildir ancak bazı hâllerde alacaklı kısmi ifayı kabule mecburdur:

  • Taraflar kısmi ifa yapılabileceği konusunda önceden açık veya örtülü olarak anlaşmışlarsa alacaklı kısmi ifayı kabule mecburdur.
    Kısmi ifayı kabulden kaçınırsa ifa edilmek istenen kısım için alacaklı temerrüdüne düşer.
  • Borç taksitlere bağlanmış olup da henüz taksitlerin tamamı muaccel olmuş değilse alacaklı muaccel kısmın ifasını kabule mecburdur.
    Bu husus TBK m. 84 hükmünün zıt anlamından anlaşılmaktadır.
    Mesela, satılan bir malın satış bedelinin 3 ayrı vadede ve 3 ayrı taksitte ödenmesinin kararlaştırılması böyledir.
    Bu durumu, aynı sözleşme sebebiyle muhtelif tarihlerde doğacak ayrı alacakların ifası ile karıştırmamak gerekir. Kira borçları böyledir.
    Burada her ay yeni bir borç doğmakta ve bu ifa edilmektedir. Bunun kısmi ifayla bir ilgisi yoktur.
  • Alacağın bir kısmı ihtilaflıysa ihtilaflı olmayan kısım ifa edilebilir ve alacaklı bu ifayı kabule mecburdur.
  • Borçlunun sunduğu kısmi ifayı reddetmek, dürüstlük kuralına aykırı olabilir.
    Bu takdirde alacaklı dürüstlük kuralı gereği kısmi ifayı kabule mecburdur.
    Örneğin, edimin çok büyük miktarlarda olması ve bir defada ifanın çok zor olması durumu böyledir.
  • Kanunun özel hükümleri kısmi ifayı tanıyorsa, alacaklı bunu kabule mecburdur.
    Mesela, TTK m. 709/b.2’ye göre poliçe hamili kısmı ödemeyi reddedemez.

Alacaklı ister rızaen isterse de mecburen kısmi ifayı kabul etmiş olsun, burada ifa edilen miktar nispetinde borç sona erer.
Başka bir deyişle borçlu ifa ettiği kısma ait borcundan kurtulur.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ