Ben Duydum

Yenilikleri Benimseme Kategorileri

Yenilikleri Benimseme Kategorileri

Yenilikleri Benimseme Kategorileri

Yeniliklerin benimsenme hızı, yeniliğin kullanıcılarının, yeniliklere bakış açısı ve benimseme konusundaki isteklilikleri ve tutumlarına bağlı olarak da değişecektir.
Örneğin; bazı kullanıcılar, yenilikleri ilk çıktığı anda kullanma isteklilik ve arzusunda olurken, bazıları ise toplumun önemli bir kısmı kullandıktan sonra o yeniliği satın almayı tercih edebilmektedir.

Bu da kullanıcı olan birey ve örgütlerin, sosyal, kişisel ve kültürel yapılarına bağlı olarak değişmektedir.
Yenilikleri benimseyenler üzerinde yapılan araştırmalar kullanıcıları, yenilikleri benimseme önceliklerine göre beş kategoride incelemişlerdir.
Bunlar; yenilikleri benimseme önceliklerine göre yenilikçiler, erken benimseyenler, erken davrananlar, geç kalanlar ve geride kalanlardır.

Yenilikçiler/öncüler (Innovators):

Yenilikler çıktığında ilk deneyenler ve kullananlar yenilikçilerdir.
Bu grup yenilikleri benimseme konusunda oldukça istekli ve atak davranırlar.

Bu gruptakiler genel olarak, cesaretli ve riski seven kişilerden oluşmaktadır.
Bu grubun oranı toplumda çok fazla olmasa da yeniliklerin toplumun diğer kesimleri tarafından benimsenmesi açısından oldukça önemlidir.

Erken benimseyenler (Early adopters):

Erken benimseyenler, yenilikçilere nazaran toplum ve sosyal sistemle daha bütünleşik ve toplum tarafından daha fazla referans alınanlardan oluşmaktadır.
Bu gruptakiler, yenilikleri kısa sürede kullanmaya istekli olan ve deneyimleriyle de diğer kullanıcılar üzerinde önemli bir etkileyici güce sahip olanlardır.
Bu yönüyle yeniliği üretenlerin, yeniliklerin kısa sürede yayılmasını sağlamak için bu gruptakileri bir değişim temsilcisi olarak görmeleri yerinde olacaktır.

Erken davrananlar (Early Majority):

Erken davrananlar, ilk iki gruba göre yenilikleri benimseme konusunda daha ihtiyatlı davranırlar.
Erken davrananların yenilikleri benimseme isteklilikleri, erken benimseyenlerin sayısına bağlı olarak artış göstermektedir.
Erken davrananlar, erken benimseyenlerin tecrübe ve enformasyonlarına göre yenilikleri benimseme eğilimleri artan bir topluluk olarak ortaya çıkmaktadır.

Geç kalanlar (Late Majority):

Geç kalanlar, yenilikleri benimseme konusunda oldukça şüpheci ve çekingen davranırlar.
Yenilikleri kullanılıp, ortaya çıkan risklerin minimize olduğunu gördükten sonra yenilikleri benimseyen bu grubun sosyal baskıdan etkilendiği de görülür.
Sosyal baskı, bu grubun yenilikleri benimsemesi üzerinde önemli bir rol oynar.

Geride kalanlar (Laggard):

Geride kalanlar, yenilikleri en son benimseyen gruptur.
Bu grup, içinde bulunduğu sosyal grupla çok bağlantısı olmayan bireylerden oluşur.
Bu grubun yenilikleri benimseme eğilimlerini özellikle önceki tecrübeleri ve geleneksel değerleri yönlendirir.

Yeniliklerin benimsenmesinde, bir taraftan yeniliklerin sahip olduğu özellikler etkili olurken, diğer taraftan da kullanıcıların, sosyal kültürel, ekonomik ve kişisel
değerlerinin yönlendirici olduğunu görmekteyiz.

Örgütsel alıcılar için yeniliklerin benimsenmesinde, önemli oranda örgütün sahip olduğu kültürün etkili olduğunu görmekle birlikte, kendilerini yenilikleri benimsemekten alıkoyan faktörleri; ekonomik ve örgütsel engeller olmak üzere iki grupta incelemek mümkündür.

Ekonomik engeller:

İşletmelerin yeni ürün ve hizmetleri benimseme ve üretmedeki en büyük korkularını, mevcut ürün ve hizmetlerin satışlarının azalacağı ve dolayısıyla kârlılıklarının düşeceği endişesi oluşturmaktadır.
Bununla birlikte yeni bir teknolojinin ya da sistemin belirlenmesi, bazen mevcut teknolojiyi yenilemeyi zorunlu kılacaktır.

Bu da işletmeler için yeni teknolojiye yatırım yapma anlamına gelecektir.
Bu nedenle yenilikler konusunda işletmeler, ekonomik nedenlerden dolayı isteksiz davranabilmektedirler.

Örgütsel engeller:

Bir işletmede çalışanlar, yeniliklerin kabul edilmesiyle birlikte bazen eski alışkanlıklarından vazgeçmek ve yeni tekniklere ayak uydurmak gibi alternatifle karşı karşıya kalabileceklerdir.
Bu da statükocu gruplar için yeniliklere karşı bir direnç nedeni olarak ortaya çıkabilecektir.

Benzer şekilde örgüt içerisindeki bazı baskın kişi ya da gruplar, yeniliklerin benimsenmesiyle birlikte etkilerini kaybedebilecekleri düşüncesine sahip olabilmektedirler.
Bu da örgütte yeniliklerin benimsenmesi konusunda isteksizlik yaratabilecektir.

Bu engeller büyük oranda örgüt içerisinde yeniliğe açık ve yenilikçi çabaları motive eden bir kültürün inşa edilmesi ve bunu destekleyen bir yönetim anlayışıyla
aşılabilecektir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ