Ben Duydum

Yeniliğin Demokratikleştirilmesi -2

Yeniliğin Demokratikleştirilmesi -2

Yeniliğin Demokratikleştirilmesi -2

Değişimin sıra dışı doğası gereği bireyler, kişisel olarak yenilik aşamalarını tecrübe etmeden, tasarıma ilişkin yetenekleri takdir etmemektedirler.
Bu konuda Hippel, kendisinin yaşamış olduğu bir tecrübeden yola çıkarak, bir ürün ortaya koymak ve kullanmak amacıyla yeni ürünler tasarladığında, ürünün bir prototipini oluşturmak için harcadığı yorucu çabanın; keşif ve test aşamalarındaki çabaya göre oldukça fazla olduğunu belirtmektedir.

Hippel, üniversiteyi bitirdikten sonra bir firmanın Ar-Ge yöneticisi olarak işe başladığında, farklı profesyonel kalitedeki kaynakların yenilikleri nasıl hızlandırdığını ve eğlenceli hale getirdiğini görerek şok olduğunu ifade etmektedir.
Bu koşullarda ürün geliştirildiğinde, bir kişinin tasarım ve test aşamalarında harcadığı çaba, prototip oluşturmada harcadığı çabadan fazla, gelişim hızı ise daha yüksekti.

Bugün ise tam tersine, kullanıcı firmalar ve hobi olarak bu tarz işlerle ilgilenenler; yazılımdan, elektroniğe, müzik bestelemeye kadar çok geniş bir alanda
geliştirilmiş sofistike tasarım araçlarına ulaşabilmektedirler.
Bu bilgi temelli araçlar, kişisel bilgisayarlarda kullanılabildiği gibi, fiyatları da sürekli olarak azalmaktadır.

Bu sayede, görece az bir eğitim ve uygulamayla kişiler, sanat ve müzik de dâhil olmak üzere birçok alanda oldukça kaliteli yeni ürün ve hizmetler üretebilmektedirler.
Tasarım ve prototip oluşturmak için kullanılan kaynakların maliyeti çok düşük olduğunda bu kaynaklar geniş bir şekilde farklı kişilerce kullanılabilir ve bu durumda aktarım sorunu önemini yitirir.

Buradaki net sonuç ise, ürün oluşturma fırsatının demokratikleştirilmesi gerektiğidir.
Ürün oluşturma fırsatının demokratikleştirilmesi ise, daha fazla sayıda yetenekli kişinin kendilerine faydalı olacak ürünler geliştirmeleri açısından önem taşımaktadır.

Alınan keyif ve öğrenme aşamalarının yaratıcılıkla ve yaratıcı topluluklarla bir araya getirilmesi de oldukça önemlidir.
Burada elde edilen tecrübeler, yeniliğin demokratikleştirilmesiyle birlikte başka çevrelerce daha kolay ulaşılabilir hâle gelir.

MIT (Massachusetts Institute of Technology)’te araştırmacı olarak görev yapan ve Debian Linux Topluluğu’nda da bakım işleriyle ilgilenen Chris Hanson, konu hakkındaki tanımını yaparken alınan keyif ve değer ile ilgili olarak kendi yazılım şirketine ilişkin açıkça şunları belirtmektedir:

Başarılı bilgisayar programcıları için yeni program yazmak oldukça önemlidir.
Bilgisayar programcılığında ise derin bilgi düzeyine öncelik verilmektedir, çünkü programcılar bilginin, fonksiyonelliği tetiklemek için çok önemli olduğunu bilirler.

Ayrıca kendilerini geliştirmek için de program yazarlar ve doğal olarak ortaya çıkan programın olabilecek en iyi program olmasını isterler.
Yaratıcılığın önemli bir yerinin olduğu programlamada, mimaride olduğu gibi etkileyici ve fonksiyonel içerikler vardır.

Mimariden ayrı olarak, bir programın tesir edici yanı programcı olmayan kesim tarafından anlaşılamaz.
Bir romanın sanatsal anlatım tarzını, o romanın dilini bilmiyorsanız ya da o dili akıcı bir biçimde konuşamıyorsanız değerlendirmeniz mümkün değildir.

Bu demektir ki yaratıcı programcılar birbirleriyle işbirliğine eğilimlidirler; yalnızca kendi çevrelerindeki kişiler onların sanatını gerçek manada takdir edebilirler.
Bu durumun oluşmasının diğer bir nedeni de programcıların yeteneklerine yönelik saygı görme arzularıdır.

Bunun yanında bireyin ortaya koyduğu bir şeyin ne kadar yararlı olduğunu paylaşma isteği de önem taşır.
Bu paylaşım tarzı ise bir topluluk ve arkadaşlık ortamı kurmaya yarayan diğer bir faktördür.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ