Ben Duydum

Üç büyük ekonomik devrim

Üç büyük ekonomik devrim

Üç büyük ekonomik devrim

İnsanlık tarihinde devrim olarak nitelenebilen pek çok olay saymak mümkün.
Ama ekonomik devrimler olarak baktığımızda üç tanesi çok önemli gelişmelere yol açmış görünüyor.
Yaklaşık 120 bin yıl önce bugünkü homo sapiens konumuna yükselen insan bu sürenin çok uzun bir dönemini avcı ve hazır yiyecek devşiricisi olarak geçirmiştir.
Yani bu uzun sürede üretime katkısı olmamış, yalnızca tüketici olarak yaşamını sürdürmüştür.

İnsanın üretime başlamasının tarihi M.Ö. 7000’ler olarak belirleniyor.
Arkeolojik bulgular, insanın yerleşik düzene ilk kez bu tarihte Anadolu’daki Çatalhöyük yerleşim yerinde geçtiğini ortaya koyuyor.
Bulgular bu yeni düzenle birlikte insanın tarım üretimine başladığını, hayvanları evcilleştirmeyi başardığını gösteriyor.
İnsanın avcılık ve devşiricilikten üreticiliğe geçtiği bu aşama tarım devrimi ya da dönemin adından esinlenilerek neolitik devrim olarak adlandırılıyor.

İnsanın yerleşik düzene geçmesi, ister istemez ticaretin de doğmasına neden olmuş.
Kendi köyünde yetiştiremediği ya da sahip olmadığı şeyleri önceleri savaşarak elde ederken sonraları takas yoluyla değiştirmeyi öğrenmiş.
Takas ekonomisinin doğuşu da buradan giderek kurumsallaşmaya başlamış olmalı.
Dolayısıyla tarım devrimi ticaretin de gelişmesine yol açmış görünüyor.

Arada pek çok devrim benzeri gelişme olsa da ikinci büyük devrim sanayi devrimidir.
Tarım devrimiyle sanayi devrimi arasında, kentlerin ortaya çıkışı, ticaretin iyiden iyiye gelişmesi, para kullanımının yaygınlaşması gibi önemli olaylar sayılabilir.
Buhar makinesinin bulunuşunu izleyerek İngiltere’de ortaya çıkan kitlesel üretimin yarattığı sanayi devrimi bütün bunlardan çok daha büyük dönüşümlere yol açmış görünüyor.

İnsanın üreticiliğinin farklı bir boyuta taşınması sanayi devriminin sonucudur.
Büyük kentler ve toplu yaşamın getirdiği birliktelik ilginç bir biçimde insanın ürettiği şeye yabancılaşmasına yol açmıştır.
Sanayi çağının insanı neyi ürettiğini ya da daha doğru bir ifadeyle ürettiği şeye ne kadar ve hangi aşamada katkı sağladığını bilmeyen, üretime yabancı bir varlık olmaya dönmüş.

Yirminci yüzyılın sonlarına doğru üçüncü büyük devrim ortaya çıkmaya başladı.
Buna bilginin yaygınlaşması devrimi denilebilir.
Bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşması pek çok şeyi değiştiriyor.
Bilgi artık çok daha yaygın olarak paylaşılabiliyor.

Eskiden kitaplarda ve kitaplıklarda kalan bilgiler ve veriler şimdi herkesin kullanımına açık hale geliyor.
İnternet adresinize bir isim giriyorsunuz o isme ait bütün bilgiler önünüze dökülüveriyor.
Geçenlerde Edgar Allen Poe’nun ‘Raven’ (Kuzgun) adlı şiirini bir kez daha okumak istedim, ama kitabı bulamadım evde.
Sonra aklıma geldi ve internet adresi bölümüne yazarın adını yazdım.

Karşıma gelen sayfalarda Poe’nun bütün eserleri vardı.
Hatta Annabel Lee’nin Poe’nun el yazısıyla yazdığı orijinal biçimi bile var.
Bilginin bu kadar yaygın paylaşımının bundan sonraki gelişmeleri çok daha hızlandıracağını tahmin etmek mümkün.
Bütün bu devrimler neden oldukları gelişmelerle bir sonrakinin altyapısını kuruyor.

İnsanın yükselişindeki ilk devrim olan tarım devrimi ya da neolitik devrim Anadolu’da ortaya çıkmış.
Ama Anadolu ikinci büyük devrim olan sanayi devrimini yakalayamamış.
Bilginin yaygınlaşması devriminden çok da uzakta değil.
Hâlâ yakalanabilir gibi.
Biraz daha fazla eğitime eğilmekle bilgiyi yaygınlaştırmak ve bu üçüncü devrimden hiç değilse kopmamak mümkün olabilir.

Kaynak: Mahfi Egilmez, Radikal Gazetesi, 14/04/2002

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ