Ben Duydum

Satıcının Temerrüdü

Satıcının Temerrüdü

Satıcının Temerrüdü

Satıcının temerrüdüne ilişkin sonuçlar TBK m. 212 hükmünde düzenlenmiş, TBK m. 213 hükmünde de temerrütten doğan zararın nasıl hesaplanacağı belirtilmiştir.

Kural

TBK m. 212/I hükmü, “satıcının temerrüdü hâlinde, borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümler uygulanır.” diyerek Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerinde yer alan TBK md. 117 vd. hükümlerine atıf yapmıştır.

 TBK m. 117, borçlunun temerrüdünün koşullarını düzenler. Anılan madde hükmü şu şekildedir.
“Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.

Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse bu günün geçmesiyle haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.”

Satış sözleşmesi; karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme olduğundan TBK m. 123-125 hükümleri, satıcının temerrüdü bakımından uygulama alanı bulacaktır.
Söz konusu hükümlere göre alıcıya tanınan ilk imkan; her zaman borcun ifasını ve gecikme tazminatını isteyebilmesidir.
İkinci olarak alıcı, borcun aynen ifasından vazgeçtiğini hemen bildirerek olumlu zararının tazminini isteyebilir.
Son olarak ise alıcıya, sözleşmeden dönerek olumsuz zararını isteme hakkı verilmiştir.

Ticari satışlarda adi satışlardan farklı olarak sözleşmenin diğer tarafını temerrüde düşürme, sözleşmeyi feshetme ve sözleşmeden dönme için gerekli ihbar ve ihtarların noter aracılığıyla taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta ile yapılması zorunluluğu getirilmiştir (TTK m. 18/III).

İstisna

Satış sözleşmesinde kural, temerrüde düşen borçlu karşısında alacaklının TBK m. 123 vd. hükmüne dayanarak seçimlik haklarından birini kullanmasıdır ancak ticari satışlar bakımından kanun koyucu bir istisna öngörmüştür.

TBK m. 212/II ve TBK m. 212/III hükümleri, zilyetliğin devri için belirli bir sürenin konulduğu ticari satışlarda satıcı temerrüde düşerse alıcının aynen ifadan vazgeçerek olumlu zararın giderilmesini talep ettiği kabul edilmektedir (TBK m. 212/II).
ancak alıcı yine de aynen ifa isteyecekse belirlenen sürenin bitiminde bunu satıcıya hemen bildirmek zorundadır (TBK md. 212/III).


TBK m. 124 “Aşağıdaki durumlarda süre verilmesine gerek yoktur:

1. Borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa

2. Borçlunun temerrüdü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa

3. Borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi

üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ