RİSK YÖNETİMİ

RİSK YÖNETİMİ – 2

Stratejiler, ya riskin gerçekleşme olasılığının en aza indirgenmesi ya da riskin gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkan kayıpların azaltılmasına yöneliktir.
Riski göze alma stratejisinde riski ortadan kaldırmaya yönelik herhangi bir müdahale yoktur.
Bir işletmenin karşılaştığı riskli durumlar işletme için her zaman zararlı sonuçlara neden olmamaktadır.
Aksine işletme bu riskleri kendisi için bir fırsata bile dönüştürebilmektedir.

Bunun için riskin etkin bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir.
Bu noktada risk kaynaklarının ve riskin olası sonuçlarının belirlenmesi önemlidir.
Riskin tanımlanması risk kaynaklarını, tehlike unsurlarını ve riske maruz kalma durumlarını kapsamaktadır.
Riskin genel kaynakları fiziksel, sosyal, siyasal, ekonomik, yasal ve bilişsel çevredir.

Bir nükleer santral örneğinde fiziksel çevre risk kaynağıdır.
Tehlike; kayıplar, kazançlar ve bunların ne kadar ciddi olacağına dair olasılıkları artıran durum veya koşuldur.
İnsan hatası nükleer santrallerde bir tehlikedir.
Riziko ise tehlikeye yakın olumsuz etkileri olan, her an karşılaşılabilecek, bilinmesi ve tahmin edilmesi zor kayıplara neden olan her şeydir.

Riziko, olumlu anlam içermez ve her zaman ziyana yol açar.
Nükleer bir santralde riziko radyoaktif sızıntıdır.
Riske maruz kalan fiziksel, insanî ve finansal kaynaklar olası bir kayıp veya kazançla karşı karşıya kalan nesnelerdir.
Nükleer santral örneğinde riske maruz kalan kaynaklar insanlar ve yerel çevredir.

Risk kaynaklarının ve olası sonuçlarının belirlenmesinden sonra riskin yönetilmesi gündeme gelmektedir.
Risk yönetimi, karar alıcıların risk ve belirsizlikle başa çıkabilmesi için sistematik bir yaklaşım sağlamayı içermektedir (Ojasalo, 2009, s.202).
Bir başka tanımla risk yönetimi, örgütlerin faaliyetlerini gerçekleştirirken oluşabilecek risklerin önceden dikkatli ve ayrıntılı bir biçimde tanımlanıp değerlendirilmesi, riskleri ortadan kaldıracak veya en aza indirecek önlemlerin alınması sürecidir (Saruhan ve Yıldız, 2009, s.307).