Ben Duydum

Öneri

Öneri

Sözleşmeyi Kuran İrade Açıklamaları

Öneri 1

Sözleşme en basit şekliyle taraflardan birinin teklifte (öneride) bulunması ve karşı tarafın (muhatabın) bu öneriyi kabul etmesiyle kurulur.
Öneride bulunan kimseye öneren (icapçı, teklif sahibi), öneride bulunulan tarafa ise muhatap (kabulcü) denir.
Sözleşmeyi kuran irade açıklamalarından zaman itibarıyla önce yapılana öneri, zaman itibarıyla sonra gelenine de kabul dememiz gerekir.
Taraflardan hangisinin öneride bulunduğu önem taşımaz: Örneğin bağışlayan da bağışlanan da öneren olabilir.

Bağlanma iradesi; öneren bu beyanıyla, sözleşme ile bağlanma iradesini nihai bir şekilde açıklamış olur.
Buna işlem iradesinin açıklanması diyoruz.
Bu irade, sözleşmenin belirli bir içerikle kurulmasına yöneliktir ancak sözleşmenin kurulması için henüz muhatabın kabul beyanı gereklidir.

Kabul için muhatabın “evet”, “kabul” veya bu anlama gelecek beyanının yeterli olduğu kabul edilir ancak bunu genel bir kural olarak kabul etmek doğru olmaz.
Örneğin “Bisikletimi satın alır mısın?” şeklindeki bir teklife “evet” cevabı verilmesiyle sözleşme kurulmaz.
Çünkü öneride sözleşmenin asgari içeriğinden olan fiyat unsuru eksiktir.

Bağlanma iradesi bulunmayan bir açıklama da öneri değildir.
Taraflardan birinin sözleşme yapmaya hazır olduğunu açıklaması veya muhataba imzalamadığı bir sözleşme metnini göndermesi, bağlanma iradesi bulunmadığından öneri sayılmaz.

Bu tür açıklamalar, muhataba yapılan bir öneriye davet olarak değer taşır. Sonuçta açıklamanın bağlanma iradesi taşıyıp taşımadığı güven teorisine göre yapılacak bir yorumla ortaya konulmalıdır.
TBK m. 8, bu konuda bir yorum kuralına yer vermiştir.
Buna göre açıklamada bulunan önerisiyle bağlı olmadığını açıkça belirtmişse öneri bağlayıcı olmaz.

Açıklamada bu yönde bir açıklık bulunmuyorsa açıklamanın öneri olduğu sonucuna varılmalıdır.
Düzenlemeye göre işin özelliği veya durumun gereğinden hareketle de önerenin bağlanma iradesinin bulunmadığı sonucuna varılabilir.
Şu hâlde durum ve koşulların değerlendirilmesi, açıklamada bulunanın açıklaması ile bağlı olmak istemediği kanaatini verirse açıklamanın öneri olmadığı kabul edilmelidir.

Genele yapılmış kiralık ilanları bu konuda iyi bir örnek oluşturur çünkü ilanda kira bedeli ve kiralanan belli olsa bile kiraya verenin bu ilandaki koşulları kabul eden herkesle kira sözleşmesi yapmak istediğini söyleyemeyiz.
İşin özelliği, kiraya verenin olası kiracılarla yapacağı görüşmeden sonra kararını vermek istediğini kabul etmeyi gerektirir.

Bir irade açıklamasının öneri olup olmadığının tespiti, sadece kabul cevabının sözleşmeyi kurması bakımından önem taşımaz.
Öneri, aşağıda ayrıca açıklanacak kurallar çerçevesinde belirli bir süre için önereni bağlar.
Öneren bu süre içinde önerisinden dönemez.
Açıklamanın öneri sayılması, bağlayıcılık süresi bakımından da önemlidir.

Kanun koyucu, ısmarlanmamış bir şeyin gönderilmesini de öneri saymamıştır (TBK m. 7).
TKHK m. 7 bir adım daha ileri giderek, ısmarlanmamış mallar yanında ısmarlanmamış hizmetleri de kapsayacak şekilde, bunlardan yararlanılmasının kabul beyanı olarak yorumlanamayacağını düzenlemiştir.

Hükmün amacı, tüketiciyi olası emrivakilerden korumaktır ancak Türk Borçlar Kanunu’nda fiyatını göstererek mal sergilenmesi veya tarife, fiyat listesi ya da benzerlerinin gönderilmesini dahi kural olarak öneri saymıştır (TBK m. 8/II).
Bu iki hüküm arasında bir tutarsızlık olduğu açıktır.

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ