Ben Duydum

Girişimcilik Eğitimi

Girişimcilik Eğitimi

Günümüzde değişime olan ihtiyaç giderek toplumsal çevreyle bağlantılı araçlarla, tekniklerle ilişkili bir bakışı gerektirmektedir.
Üniversitelerin, eğitim içeriklerini, yapılarını ve uygulamalarını hem öğrencilerin,
hem de iş dünyasının ihtiyaçlarına yönelik olarak geliştirmiş ve yenilikçi bir biçimde değiştirmiş olması gerekmektedir.
Özellikle, sanayi ve ticaret dünyasının istediği niteliklerde öğrenci yetiştirilmesi son yıllarda önem kazanmıştır.

Girişimcilik kültürü ve düşüncesinin, eğitim-öğretim süresinde öğrencilere verilebilmesi ve onların ileride kabul edilebilir riskleri alarak düşüncelerini hayata
geçirebilen, düşlerini gerçekleştirmeye çalışan bir girişimci olmalarını sağlayacak iklimin yaratılması birincil amaç olmalıdır.
Bu amaca yönelik olarak tüm dünyada ve ülkemizde, tüm fakülte düzeylerinde girişimcilik dersleri, çalıştaylar, sertifika ve diploma programları çeşitlenerek yaygınlaştırılmalıdır.
Ancak, verilecek olan eğitimlerde, girişimcilik özelliklerinin öğretilmesi ile kalınmayıp öğrencilerin gerçek birer girişimci olmaları yönündeki oluşumların uygulamaya konması da gerekmektedir.

Ülkemizde yüzde 25 gibi çok yüksek bir orana sahip olan üniversite mezunu işsiz varlığı düşünüldüğünde,
girişimcilik derslerinin gerek örgün gerekse de uzaktan eğitim sistemlerinde önemi daha da iyi anlaşılmaktadır.
Girişimcilik eğitimi için bu konuda öncelikle bir niyet ve eğilimin olması şarttır.
Girişimciliğin anlaşılması, girişimcilik sürecinin deneyimle kazandırılması ve bir eylem ile fırsatın değerlendirilmesi aşamaları,
genel girişimci davranışı oluşturmaya yönelik girişimci eğitiminin temelini oluşturur.

Lisans düzeyinde işlenmesi gereken konulardan bir tanesi de yeniliktir.
Teknoloji üretiminin en önemli unsuru yeniliktir, inovasyondur.
Yenilik dersinin verilmesiyle lisans düzeyindeki öğrenciye yeni ufuklar açarak kendi ayakları üzerinde duracak imkan oluşturulmuş olacak ve öğrenci;
“Ben mezun olduktan sonra mutlaka kendi işimi kuracağım ve şimdiden bununla ilgili hangi projeleri yapmalıyım.”
şeklinde düşünmesinin altyapısı oluşturulacaktır.

Bu açıdan bakıldığında bilimi teknolojiye, teknolojiyi toplumsal hizmete ve katma değere dönüştürme sürecinin ilk aşaması,
yenilik konusunun eğitim modeli içerisinde yer almasıdır.
Buradaki katma değer patent ya da faydalı model alma konusunda işletmelerin teşvik edilmesi ve bilinç yaratılmasıdır.
Zira ülkelerin gelişmişlik düzeyi ve zenginliği ancak ve ancak dünya patent liginde en üst sıralarda yer almakla mümkündür.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ