Ben Duydum

Girişimcilerin ekonomideki rolü, Girişimcilik olgusunun tarihsel gelişimi ve günümüzde nasıl önem kazandığı

Girişimcilerin ekonomideki rolü:

Girişimciler rekabet ortamını canlandırırken yeni ürün ve hizmetleri pazara sunmaktadır.
Bu süreç gerçekleşirken yeni pazarlar oluşmakta ve istihdam olanakları artmaktadır.
Hammaddeye dayalı ekonomiden bilgiye dayalı ekonomiye geçişte yenilik yaratmak ve rekabet edebilmek ekonomik gelişmenin temelini oluşturmaktadır.

Gelişme süreci ilerledikçe sermayenin kazandığı önem artmakta ve iyi işleyen iş gücü ve sermaye piyasalarına sahip olunması gerekmektedir.
Geçtiğimiz yüzyıl büyük işletmelerin küçülmeye ve yeniden yapılanmaya gerek duymalarına yol açmıştır.
Bu süreçte ağır sanayiye ve büyük işletmelere dayalı ülke ekonomiler zor durumda kalmıştır.
Bu nedenle girişimciler ekonomide giderek artan bir öneme sahip olmuşlardır.


Girişimcilik olgusunun günümüzde nasıl önem kazandığı:

Risk üstlenme ve yenilikçi olma niteliği nedeniyle girişimcilerin tüm toplumların değişim ve gelişme süreçlerinde öncülük yaptığını söylemek
olasıdır.
Girişimci, kendisinin veya başkasının yarattığı yenilikleri ekonomiye kazandırandır.
En küçük bir yenilik dahi, üretim sürecinde iyileştirmeler ve üretkenlik artışları sağlayabilir.
Dünya pazarlarında giderek hızlanan rekabet her ülkeyi yenilikçi olmaya ve değişime uyum sağlamaya zorlamaktadır.
1980’ler ve 1990’lar küçük ve orta ölçekli firmaların ekonomideki rollerinin yeniden değerlendirildiği ve girişimciliğe yönelen yeni bir ilginin ortaya çıktığı dönemler olmuştur.
Bu nedenlerle girişimcilik günümüzde büyük önem kazanmıştır.

Girişimcilik olgusunun tarihsel gelişimi:

Orta Çağlarda girişimci kavramı hem yönetici hem de çalışan olarak büyük ölçekli üretim projelerini yöneten kişi için kullanılmaktaydı.
Böyle büyük üretim projelerinde bireyler riskleri üstlenmemekte, genellikle devlet tarafından sağlanan kaynaklarla projeyi yürütmekteydiler.
Orta Çağlardaki tipik girişimci örneği din görevlileriydi.
Bu kişiler kale, sur, kamu binaları, manastır, katedral gibi büyük mimari çalışmaları yapmakla görevliydiler.
Yirminci yüzyıldan itibaren girişimciler, genellikle yöneticilerden ayrılmamış ve girişimci kişisel çıkarı için bir işletmeyi yöneten ve çalıştıran kişi olarak algılanmaya başlamıştır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ