Ben Duydum

Adi kefalet

Adi kefalet

Adi kefalet

Kefalet sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça kefalet sözleşmesinin adi kefalet olduğu kabul edilir. Adi kefalette alacaklı, öncelikle borçluya başvurmalıdır.

Önce borçluya başvurmadan doğrudan kefili takip edemez (TBK m. 585/I). Şayet alacaklı, borçluya başvurmadan kefili takip etmişse adi kefil, tartışma (peşin dava) def’ini ileri sürebilir.

Bir başka deyişle alacaklıdan önce borçluyu takip etmesini isteyebilir.

Bu durumun istisnaları; borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alınması ve borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkânsız hâle gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi, borçlunun iflasına karar verilmesi ve borçluya konkordato mehli verilmiş olmasıdır.

Böyle hâllerde alacaklı, doğrudan doğruya kefile başvurabilir.

Adi kefalette kefil, alacağın kefaletten önce veya kefalet sırasında rehinle de güvence altına alınmış olması durumunda alacağın, öncelikle rehin konusundan alınmasını isteyebilir (TBK m. 585/II).

Buna “adi kefilin rehnin paraya çevrilmesi def’i” denir.

Ancak borçlunun iflasına veya kendisine konkordato mehli verilmesine karar verilmiş olması durumunda bu hüküm uygulanmaz (TBK m. 585/II, c. II).

Buradaki rehnin kapsamına taşınır ya da taşınmaz, kanuni ya da akdi rehin hakları ve hapis hakkı da girer.

Rehin konusu mal; borçluya, üçüncü kişiye ve hatta kefile ait olabilir.

Borcu temin eden rehin konusu malın yok olması durumunda kefil, artık rehnin paraya çevrilmesi def’inden yararlanamaz.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ