Ben Duydum

Yeniliğin Teorik Altyapısı, Modern Anlayış ve Uygulamaları İle ilgili Soru ve Cevaplar – 2

Yeniliğin Teorik Altyapısı, Modern Anlayış ve Uygulamaları İle ilgili Soru ve Cevaplar – 2

Yeniliğin Teorik Altyapısı, Modern Anlayış ve Uygulamaları İle ilgili Soru ve Cevaplar – 2

Teknoloji İtme ve Pazar Çekme modelleri neyi ifade etmektedir? Bu modeller arasındaki farklılıkların nelerdir?

Teknoloji itme modeli, bilim adamları tarafından yapılan beklenmeyen keşiflerin teknoloji yardımıyla ürün fikirlerine ve mühendisliklere çevrildiği ve ürünün testi için bu keşiflerin tasarımcılar tarafından prototipe dönüştürüldüğü varsayımına dayanır.
Teknoloji itme modelinde Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıkan fikirler imalat yoluyla ürüne dönüşür.
Bu ürünler son olarak pazarlama ve satış yoluyla potansiyel tüketicilere ulaşır.
Pazar çekme modeli, müşteriler ile yakın etkileşimlerden kaynaklanan yeni fikirlere önayak olarak pazarlama süreçlerinin rolüne vurgu yapmaktadır.
Bu modelde ilk etapta müşteri ihtiyaçları dikkate alınır.
Daha sonra ArGe çalışmaları sonucunda ortaya çıkan fikirler imalat yoluyla ürüne dönüşür ve tüketiciye ulaşır.


Dinamik yenilik modelinde teknolojik dönüşüm süreci hangi aşamalardan oluşmaktadır?

Dinamik yenilik modelinde teknoloji dönüşüm süreci; akış, geçiş ve spesifik aşamadan oluşmaktadır.
Akış aşaması, değişikliklerin büyük bir bölümünün ilk kez yaşandığı aşamadır.
Bu aşamada, ürün değişim oranının hızla artması beklenmektedir.
Yeni ürünler sayesinde piyasa büyürse, endüstri geçiş aşamasına girebilir.
Geçiş aşamasında ürün ve süreç yenilikleri daha sıkı bağlı olmaya başlar.
Üretim sürecinde kullanılan makine ve teçhizatın özellikleri artırılır, pahalı ve özelliği artırılmış ekipmanların fabrikalarda kullanım oranı artar.
Bu aşamada, ürün yenilik oranı azalmakta iken, süreç yenilik oranı hızla artmaktadır.
Spesifik aşamada, ürünler oldukça belirli olmaya başlamıştır ve rakiplerin ürünleri arasındaki farklar azalmıştır.
Ürün ve süreç yenilik oranının azalmaya başladığı bu aşamada, ürün ve süreç yeniliği küçük, artımsal basamaklarda gözükmektedir.

Sistemik ve öğrenen ağ modelini işletme içi ve işletme dışı öğrenme kaynakları

Sistemik ve öğrenen ağ modelinde, bilim ve pazarın dışında diğer çevresel faktörler de dikkate alınır.
Sistem kendini yenileyen, esnek ve öğrenen bir yapıya sahiptir ve bu sistemde interaktif ilişkiler ön plandadır.
Beşinci kuşak yenilik modelleri, işletmenin etkileşimde bulunduğu iç ve dış dinamiklerden “öğrenme” temeline dayanmaktadır.
Bu dinamikleri işletme içi ve işletme dışı öğrenme kaynakları olarak sınıflandırmak mümkündür.
İşletme içi öğrenme kaynakları; Ar-Ge ve geliştirerek, test yoluyla, yaparak, hatalardan ders alarak ve çapraz proje gruplardan öğrenme şeklinde sıralanabilir. İşletme dışı öğrenme kaynakları ise; tedarikçilerden veya onlarla birlikte, öncü kullanıcılardan, yatay işbirlikleriyle, bilim/teknoloji altyapısından, literatürden, rakip faaliyetlerinden, tersine (geri) mühendislik uygulamalarından, şirket satın almalarından, müşteri tabanlı prototip denemelerinden ve hizmetlerden öğrenme şeklindedir.

Yeniliğin difüzyonunun temel bileşenlerini kısaca açıklaması ve Yeniliğin adaptasyon oranını etkileyen faktörleri ve yenilik karar sürecinin aşamaları

Yeniliğin difüzyonunun dört ana bileşeni vardır.
Bunlar; yenilik, iletişim kanalları, zaman ve sosyal sistemdir.
Yenilik; bir fikir, proje ya da uygulamadır.
Bir adaptasyonun yenilik özelliği, yenilik karar sürecinin; bilgi, ikna ve karar basamaklarıyla ilgilidir.
Yeniliğin difüzyonu yeniliğin adaptasyon oranı ile ilgilidir.
İletişim kanalları kullanıcılar arasında fikir alışverişini sağlar.
Difüzyon içerisindeki zaman boyutu; yenilik-karar süreci, adaptasyon oranı ve bireyin yenilik faaliyeti ile ilgilidir.
Sosyal sistemin yapısı difüzyonu birçok yönden etkileyebilir.
Örneğin, sistem içerisindeki fikir liderleri yenilik konusunda tavsiyelerde bulunabilirler.
Yeniliğin adaptasyon oranını etkileyen faktörler; uyumluluk, karmaşıklık, denenebilirlik, gözlenebilirlilik ve göreceli avantajdır.
Yenilik karar süreci ise; bilgi, ikna, karar, uygulama ve onay safhalarından oluşmaktadır.

Açık ve kapalı yenilik modelleri arasındaki farklılıklar nelerdir?
Hangi gelişmeler kapalı yenilik modelinden açık yenilik modeline geçişin zeminini hazırlamıştır?

Kapalı yenilik modellerinde firmalar yenilik için gerekli bilgileri kendileri üretirler.
Bu fikirlerin yeniliğe dönüşmesi için gerekli olan finansman, destek ve pazarlama gibi faaliyetleri de kendileri yapar.
Yani yenilik süreci tamamen firma tarafından kontrol edilmektedir.
Firma, başkalarının fikirlerine önem göstermez ve yenilik sürecinin herhangi bir aşamasında dışarıyla ilişki kurmaz veya fikir alışverişinde bulunmaz.
Açık yenilikte ise, firma içi fikirlerin yanı sıra, firma dışı fikirler ve pazar için iç ve dış yöntemlerin kullanılması sözkonusudur.
Açık yenilik modelinde firma ilave değer oluşturmak için dış kanallar aracılığıyla firma içi fikirlerin pazara götürülebileceğini de hesaba katar.

Toplumsal yeniliği örnekler yardımıyla açıklanması.

Toplumsal yenilik, kişilerin bir veya daha fazla ortak amacı gerçekleştirmek için, kişilerarası aktiviteleri veya sosyal etkileşimleri nasıl organize etmeleri gerektiği konusunda yeni fikirlerin uygulanması ve üretilmesidir.
İmeceyle çalışan sağlık grupları, imece usulü ev yapımı, telefon çağrı merkezleri, televizyonlarda hayır için para toplama, kreşler, Wikipedia ve açık üniversite, alternatif tıp, darülaceze, mikro kredi ve tüketim kooperatifleri, hayır dağıtan mağazalar ve çeşitli toplumsal konuların tartışıldığı topluluk meclisleri toplumsal
yeniliklere örnek olarak verilebilir.

Yeniliğin demokratikleştirilmesini örnek yardımıyla açıklanması

Yeniliğin demokratikleştirilmesi, insanların kullandıkları ürünlerin geliştirilmesi sürecine nasıl katıldıklarını tasvir etmek için kullanılan bir kavramdır.
Örneğin 1970’li yıllarda rüzgâr sörfü sporunda sörf tahtası sörfçüye sabit olmadığı için akrobasi hareketleri çok sınırlı bir biçimde yapılabiliyordu.
Sporcunun sörf tahtasına sabitlenmesini sağlayan icadın keşfedilmesi ve bu keşfin Havai’deki sörfçülerle paylaşılması, bu ürünün dünyaya yayılmasına neden olmuştur.
1998 yılına gelindiğinde, bir milyondan fazla insan sörf yaparken, kullanıcı (sörfçü) merkezli bu yeniliğin büyük miktarlarda satışı yapılarak dünyaya yayılması sağlanmıştı.

Girişimcinin tanımını yaparak, girişimcinin temel özellikleri ve yenilikçi girişimcilik hakkında kısa bilgiler.

Girişimci; sektördeki boşlukları saptayan, bu boşluğun doldurulmasına yönelik ciddi yatırımlar, çalışmalar yapan, elindeki sınırlı kaynaklarla büyük atılımlara girmekten korkmayan ve en önemlisi risk alan kişidir.

Girişimcinin temel özellikleri; organizasyon becerisine sahip olan, atıl veya kapasitenin altında kullanılan kaynakları değerlendirmesini bilen, fırsatları görebilen ve değerlendirebilen, ihtiyatlı araştırmalar yapmaktan ziyade tetikte olan, değer yaratmasını bilen ve oyunun kuralını belirleyen kişi olarak sıralanabilir.

Yenilikçi girişimcilik, yenilik yapmanın ve uygulamanın mümkün olduğu zaman girişimci faaliyetlerin yenilikçilik yönünde harekete geçmesi ile açıklanabilir. Yenilikçi girişimcilik, ekonomik gelişme ve teknik ilerleme sonucunda toplum için büyük yararlar getirmesinin yanında, bireyler için daha yüksek hayat standartları ve iş imkânları sağlayan bir unsur olarak değerlendirilebilir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ