Ben Duydum

Üçüncü Şahsın İfası

Üçüncü Şahsın İfası

Üçüncü Şahsın İfası

Borcun borçlu veya üçüncü şahıs tarafından ifasının alacaklı için farksız olduğu hâllerde borçlu borcun ifasını bir üçüncü şahsa bırakabilir.
Bu üçüncü şahıs borçlunun temsilcisi olabilir.
Üçüncü kişi tarafından ifa uygulamada özellikle para borçlarında söz konusu olur.

Üçüncü kişinin ifası borçlunun muvafakatine gerek olmaksızın alacaklının ifayı kabulüyle borçluyu borçtan kurtarır.
Alacaklının da üçüncü kişinin ifasını kaideten kabul etmesi gerekir.
Aksi hâlde alacaklı ifayı reddederek alacaklı temerrüdüne düşmüş olur.
Ancak üçüncü şahsın ifasına borçlu rıza göstermiyorsa, bu takdirde alacaklının üçüncü şahsın ifasını reddetmesi hâlinde temerrüde düşmeyeceği kabul edilmektedir.

Bazen üçüncü şahsın ifası zorunlu olabilir.
Yani taraflar ifanın mutlaka üçüncü kişi tarafından yapılacağını kararlaştırabilirler.
Ödemelerde akreditife başvurulmuşsa bu tür bir durum söz konusudur.
Taraflar, eşyayı temsil eden senetlerin belirlenen bankaya ulaşmasıyla bankanın malın bedelini ödeyeceğini kararlaştırmışsa bu tarzda ifayı (yani üçüncü şahsın ifasını) asli ifa olarak kabul etmiş olurlar.

Üçüncü şahsın borçlunun borcunu ifa ettiğinden bahsedebilmek için üçüncü kişinin söz konusu borcu ifa amacıyla hareket etmesi gerekir.
Şayet ifa bir maddi fiil değil de kazandırıcı işlemse alacaklı ile üçüncü şahsın kazandırıcı sebep üzerinde fikir birliği olmalı ve yapılan kazandırmanın borçlunun borcunun ifası olduğu hususunda anlaşmış olmaları gerekir.

Üçüncü şahıs, borçlunun borcunu ifa için borçluya ait bir hakta tasarruf edecekse tasarruf yetkisinin de olması gerekir.
Borçluya tasarruf yetkisi vekâlet ya da temsil yoluyla verilebilir.

Üçüncü şahıs borçluya bağışta bulunmak amacı dışında bir taahhüdünü yerine getirmek için borçlunun borcunu ifa etmişse borçluya karşı haiz olacağı haklar borçlu ile üçüncü şahıs arasındaki sözleşmeye göre çözülecektir.
Üçüncü şahıs bağışlama amacıyla hareket etmediyse veya üçüncü şahıs ile borçlu arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki yokken üçüncü şahıs borcu ifa etmişse ya vekâletsiz iş görme ya da sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçluya rücu edebilir.

Üçüncü şahsın borcu ifası kural olarak borcu sona erdirir ancak kanunun belirttiği bazı hâllerde üçüncü şahsın ifası alacaklıyı tatmin etse de borç ilişkisi sona ermez.
Kanun buna halefiyet demektedir. Bu durumda üçüncü kişi ifada bulunarak alacaklının yerine geçer ve alacaklıya sağlanan güvencelerden yararlanabilir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ