Ben Duydum

Kefil ile Asıl Borçlu Arasındaki İlişki

Kefil ile Asıl Borçlu Arasındaki İlişki

Kefil ile Asıl Borçlu Arasındaki İlişki

Kefil ile asıl borçlu arasındaki ilişki aşağıda ayrı başlıklar hâlinde ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir.

Kefilin Asıl Borçluya Rücu Hakkı

TBK m. 596/III hükmünde, “kefil ile asıl borçlu arasındaki hukuki ilişkiden doğan istem ve def’iler saklıdır.” diyerek kefilin, asıl borçluya aralarındaki iç ilişki gereğince de rücu hakkına sahip olduğunu belirtmiştir. Kefil ile asıl borçlu arasındaki iç ilişkinin, halefiyete dayanan rücu hakkını sınırlayıcı bir etkisi de olacaktır.

Halefiyete dayanan rücu talebinin kapsamı, asıl borçluyla kefil arasındaki iç ilişkiye dayanan rücu talebinin kapsamını geçemez.
Kefile halefiyet ayrıcalığının tanınması, alacaklının elindeki güvencelerden ve alacağa bağlı öncelik haklarından kefilin yararlanmasını sağlamak içindir.
Asıl borçluya ait savunma sebeplerini ileri sürmeden asıl borcu ödeyen kefil, asıl borçluya olan rücu hakkını kaybeder (TBK m. 591/III).
Asıl borcu ödediğini asıl borçluya bildirmemesi sebebiyle asıl borçlunun ikinci defa alacaklıya ödemede bulunduğu durumda da kefilin rücu hakkı yoktur (TBK m. 597).

Kefilin Alacaklıya Yaptığı Ödemeyi Asıl Borçluya İhbar Yükümlülüğü

Kefil, alacaklıya yaptığı ödemeyi asıl borçluya bildirmelidir. Kefil, yaptığı kısmi ödemelerden de asıl borçluyu haberdar etmelidir.
Kefilin bu bildirimde bulunmaması yüzünden durumu bilmeyen asıl borçlu alacaklıya ifada bulunursa rücu hakkını kaybeder.
Böyle bir durumda kefil, alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşme talebinde bulunabilir (TBK m. 597).

Kefilin Asıl Borçludan Teminat İsteme veya Borçtan Kurtarılmasını İsteme Hakkı

Kefil, TBK m. 595’te belirtilen durumlarda, asıl borçludan güvence verilmesini ve borç muaccel olmuşsa borçtan kurtarılmasını isteyebilir. Bu durumlar şunlardır:

  • Asıl borçlunun, kefile karşı üstlendiği yükümlülüklere, özellikle belirli bir süre içinde kefili borçtan kurtarma vaadine aykırı davranması (TBK m. 595/I)
  • Asıl borçlunun temerrüde düşmesi veya yerleşim yerini diğer bir ülkeye nakletmesi yüzünden hakkındaki takibatın önemli ölçüde güçleşmesi (TBK m. 595/II)
  • Asıl borçlunun mali durumunun kötüleşmesi, güvencelerin değer kaybetmesi veya borçlunun kusuru yüzünden kefil için mevcut tehlikenin kefaletin yapıldığı tarihe göre önemli ölçüde artması (TBK m. 595/III)

Hâkim burada, kefilin rücu hakkını güvence altına almak için ne tür teminatlar istenebileceği konusunda takdir hakkına sahiptir.

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ