Ben Duydum

Girişimciliğin Tarihsel Süreç İçindeki Gelişimi

Girişimciliğin Tarihsel Süreç İçindeki Gelişimi

Girişimciliğin Tarihsel Süreç İçindeki Gelişimi – 1

Ortaçağda
kölelerin yeterince verimli çalışmadığının fark edilmesi ve bazı bölgelerde köle ayaklanmalarının yaşanması, toprak sahiplerini mevcut sistemden daha farklı bir çözüm yolu aramaya itmiştir.

Böylece kendilerine üretmedikleri için verimsiz çalışan kölelerin serbest bırakıldığı ve elde edilen ürünün toprak sahibi ile çalışan arasında eşit olarak paylaşıldığı yeni bir model ortaya konulmuştur.

Çalışanlar için artık köylü sözcüğünün kullanılmaya başlandığı bu toplumlar derebeylik toplumu (feodal toplum) olarak adlandırılır.

Bu toplumlarda uygulanan üretim modeli başarılı sonuçlar vermiş ve kısmen de olsa kendileri için çalışmaya başlayan köylüler nedeniyle verimlilik birkaç kat artmıştır.

Derebeylik toplumu,

tüccarların giderek güçlenmesine de olanak tanımıştır.

Toprak sahiplerinin şatolarının yanında kurulan kasabalara tüccarlar ve zanaatkarlar yerleşmiş ve böylece bugünkü büyük kentlerin temelleri atılmıştır.
Toplumların yapısı, tarihte yaşanan belli başlı birkaç değişimle açıklanamayacak kadar karmaşık süreçlerin sonucunda oluşur.

Feodal yapıya geçiş konusunda da benzer bir durum geçerlidir.
Feodal yapıya geçiş, yani kölelerin serbest bırakılarak köylü sınıfına dönüştürülme süreci her toplumda bir anda olmamıştır.

Bazı bölgelerde bu değişim verimliliği artırmak amacıyla hızla gerçekleştirilirken, bazı bölgelerde kölelerin serbest bırakılması için yüzyılların geçmesi gerekmiştir.

Feodal devlet döneminde toprak sahipleri ve tüccarlar giderek zenginleşirken, zanaata dayalı küçük aile işletmeleri de bu iki sınıftan gelen talepler sayesinde varlıklarını sürdürmüştür.

Küçük aile işletmelerinde üretilen nitelikli ürünlere sadece saray çevresi, toprak sahipleri ve tüccarlardan talep geldiği için bu işletmelerin üretim miktarları da düşük seviyelerde kalmıştır.

Ama 16. yüzyılla birlikte özellikle İngiltere’de tarımdan ve ticaretten elde edilen gelirler, daha çok kâr getireceği düşünülen başka bir alanda değerlendirilmeye başlanmıştır.

Bu yeni yatırım alanı, o güne dek yalnızca belirli bir kesimin tekelinde olan ve sınırlı sayıda üretilen zanaat ürünlerinin yoğun miktarda üretilmesi düşüncesiyle
ortaya çıkmıştır.

Bahsi geçen üretimin gerçekleşebilmesi için birkaç usta ve çok sayıda işçi, bir girişimci tarafından aynı çatı altında bir araya getirilir.
Üretim yapılan alan, bugünkü fabrikaların ataları olarak kabul edilen manifaktür yapılardır.
Manifaktür kelimesi, manuel ve fabrikasyon kelimelerinin birleştirilmesiyle türetilmiştir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ