Ben Duydum

BORÇLAR HUKUKUNUN KONUSU

BORÇLAR HUKUKUNUN KONUSU

BORÇLAR HUKUKUNUN KONUSU

Medeni Hukukun kişiler arasındaki borç ilişkilerini düzenleyen bölümü Borçlar Hukuku adıyla anılmaktadır.
11.01.2011 tarihinde kabul edilerek 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) bu alanı düzenlemektedir.
Bu Kanun, İsviçre Borçlar Kanunu’ndan iktibas edilen 22.04.1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) yerini almıştır.
Ancak TBK’nin tek başına bu alanın tümünü düzenlediği düşünülmemelidir.

Bizzat TBK, kendisinin, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) Beşinci Kitabı olup onun tamamlayıcısı olduğunu belirtmektedir (TBK m. 646). TMK’nın 5. maddesi de “Bu Kanun ve Borçlar Kanunu’nun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır.” demek suretiyle
iki kanun arasındaki birliği teyit etmiştir.
Esasen Alman ve Fransız Medeni Kanunları, Borçlar Hukukunu da kapsayacak şekilde tüm Medeni Hukuk alanını genel ilkeleriyle düzenleyen temel kanunlar olarak biri 19. yüzyılın (1804), diğeri 20. yüzyılın başında (1900) yürürlüğe girmiştir.

TMK ve TBK’ye kaynaklık eden İsviçre Medeni (İMK) ve Borçlar Kanunları (İBK) ise bazı tarihi sebeplerle ayrı kanunlar olarak 20. yüzyılın başlarında (ilki 1907, ikincisi 1911) yürürlüğe girmiştir ancak bu şeklî ayrılık üzerinde fazla durmadan, TBK’nın genel hükümlerinin tüm özel hukuk ilişkilerinde ya doğrudan ya da kıyasen uygulama alanı bulduğunu ifade etmek gerekir.
Benzer biçimde TMK ile düzenlenen dürüstlük kuralı (MK 2/I), kişiliğin korunması (MK 23) ve ehliyet (MK 8 vd.) ile ilgili hükümler, özel hukukun tamamında uygulama alanı bulur.

TBK’nın genel hükümleri de uygun düştüğü ölçüde Medeni Hukuk alanında kıyasen uygulanır.
Bunun için TMK’de konuya ilişkin bir hüküm bulunmaması ve uygulanacak TBK hükmünün ilgili Medeni Hukuk kurumunun bünyesi ve niteliğine uygun düşmesi gerekir. TBK’nin ilk 206 maddesi “Genel Hükümler” başlığını taşıyan Birinci Kısmını oluşturur.
Özel Hukukun diğer alanlarında da kıyasen uygulanacak olan hükümler bunlardır.

Bu hükümler, özel kısımda hüküm bulunmayan konularda da doğrudan uygulanır.
TBK; temelde dilin yenilenmesi, bazı çeviri hatalarının düzeltilmesine ilişkin hükümler sevk etmekle yetinmemiş, BK ve İBK’de yer almayan yeni düzenlemelere de yer vermiştir.

Örneğin şu düzenlemeler BK ve İBK’de bulunmaz:

Borca katılma (TBK m. 201),

sözleşmenin devri (TBK m. 205),

sözleşmeye katılma (TBK m. 206),

genel işlem koşulları (TBK m. 20-25),

tehlike sorumluluğu ve denkleştirme (TBK m. 71),

sürekli edimli sözleşmelerde borçlu temerrüdü (TBK m. 126),

ibra (TBK m. 132),

kısmi ifa imkânsızlığı (TBK m. 137),

aşırı ifa güçlüğü (TBK m. 138).

Bu açıklamalar, Borçlar Hukukunun konusunu Özel Hukuk alanındaki borç ilişkilerinin oluşturduğunu gösterir.
Dolayısıyla borç ilişkisinin nasıl kurulduğu, bir diğer deyişle kişinin ne zaman ve ne şekilde borç altına gireceği, bu borcun nasıl ifa edileceği, ifa edilmezse bunun hukuksal sonuçlarının (yaptırım) neler olacağı, dar ve geniş anlamda borç ilişkisinin ne zaman sona ermiş olacağı gibi olgular Borçlar Hukukunun konusunu oluşturur.
Bu nedenle, borç ve borç ilişkisi, Borçlar Hukukunun en önemli temel kavramlarındandır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ