6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU İLE 6356 SAYILI SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU ARASINDAKİ İLİŞKİ

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU İLE 6356 SAYILI SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU ARASINDAKİ İLİŞKİ

Sendikacılık, Sanayi Devrimi neticesinde işçilerin yaşamış oldukları sıkıntıların giderilmesinde ve işçilerin daha insani şartlarda çalışmalarına olanak sağlanmasında önemli bir etkiye sahiptir.

İş sözleşmesinin zayıf tarafı olan işçilerin birleşerek daha kuvvetli bir şekilde işverenin karşısına çıkmalarını sağlaması sayesinde sendikalar, işçilerin pek çok alanda olduğu gibi, iş sağlığı ve güvenliği alanında da önemli kazanımlar elde etmelerini sağlamıştır.

Sendikalar, bu etkilerini toplu iş sözleşmeleri yoluyla göstermektedirler.

Toplu iş sözleşmeleriyle yeri geldiğinde çalışanların kanunlarda kendilerine tanınan haklardan daha ileri seviyede haklar elde edebilmektedirler.

İş sağlığı ve güvenliği yasaları, işçinin fiziksel bütünlüğünün ve en temel haklarından biri olan yaşama hakkının korunması bakımından önemli işlevler görmektedir. İş sağlığı ve güvenliği yasalarına duyulan ihtiyaç, pek çok farklı etkenin bir araya gelmesi neticesinde ortaya çıkmıştır.

İş sağlığı ve güvenliği alanındaki yasal düzenlemelere bakıldığında, tarihsel süreçte bu konuyla ilgili olarak pek çok düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.

Özellikle Avrupa’da Sanayi Devrimi neticesinde ortaya çıkan çalışma şartları ve çalışanların maruz kaldıkları işten kaynaklı tehdit ve tehlikeler, iş sağlığı ve güvenliği alanında yasal düzenlemeler yapılmasını zorunlu kılmıştır.

Sendikacılığın ve toplu iş sözleşmelerinin bu gelişmenin ortaya çıkmasında önemli katkısı ve etkisi bulunmaktadır.

Zira sendikalar ve toplu iş sözleşmeleri vasıtasıyla çalışanlar işverenler karşısında daha güçlü bir pozisyon elde edebilmişler ve taleplerini daha kuvvetli bir şekilde dile getirebilmişlerdir.

Bu bakımdan, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (İSGK) ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (STİSK) arasındaki ilişkiyi kurmadan önce, sendikacılığın ve toplu iş sözleşmesi rejimlerinin dünyadaki ve Türkiye’deki gelişiminden bahsetmek, konunun anlaşılması bakımından daha yararlı olacaktır.