Ben Duydum

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SEÇİMLERİN YÖNETİM VE DENETİMİ

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SEÇİMLERİN YÖNETİM VE DENETİMİ

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SEÇİMLERİN YÖNETİM VE DENETİMİ

Ülkemizde, 16.02.1950 tarihli ve 5545 sayılı Milletvekilleri Seçimi Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden itibaren, seçim işlerini yürütmek üzere Yüksek Seçim Kurulu, il ve ilçe seçim kurulları ile sandık kurulları oluşturulmuştur. Geçmişten günümüze seçimlerin yönetimi incelendiğinde, bu görevin zamana ve seçim türüne göre farklılık gösteren yapılardaki kurullara tevdi edildiği görülmektedir.

6 Kasım 1876 tarihli Meclis-i Umuminin Suret-i İntihabına ve Tayinine Dair Talimat-ı Muvakkate’ye göre seçim işleri, tetkik meclisleri 19 ve intihap (seçim) komisyonları20 vasıtasıyla icra edilmiştir. Taşrada tetkik meclislerinin vali başkanlığında vilayet ileri gelenleri, ulema ve din adamları ile azami onbeş kişiden oluşturulmasına karar verilmiştir. Taşrada, idare meclisleri üyelerinin daha önce halk tarafından seçilmiş olmaları nedeniyle dolaylı olarak halk tarafından seçilmiş hükmünde oldukları kabul edilmiş ve ikinci seçmen sayılmışlardır.21 İstanbul’da ise seçimlerin iki dereceli olarak gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Dersaadet’te (İstanbul’da) yirmi “intihap dairesi” tesis edilerek Meclis-i Mebusan üyelerini oy çokluğuyla belirleyecek ikişer vekili seçmek üzere her dairenin ileri gelenlerinden oluşan “intihap komisyonları” oluşturulmuştur. Her daireden belirlenen ikişer vekil, Devlet tarafından tahsis kılınacak bir mahalde toplanarak üye tercihinde bulunmuş; Şûra-yı Devlet’te tetkik edilen evraka göre oy çokluğu bulunanlar seçilmiştir.22

II. Meşrutiyet Dönemi’nde 1908 yılında kabul edilen İntihab-ı Mebusan Kanunu’nda, seçim işlerinin yürütülmesi amacıyla “heyet-i teftişiye” ve “heyet-i intihabiye” adıyla kurullar oluşturulacağı belirtilmektedir. Buna göre heyet-i teftişiye: Belediye başkanı başkanlığında, belediye ve idare meclislerinin seçilmiş üyelerinden, kazanın (ilçenin) genişliğine göre dört ila on üye ile teşekkül etmiştir.23 Heyet-i intihabiye ise kazadan gelen intihap memuru başkanlığında, merkez nahiye olan karye (köy) dâhilindeki imam, papaz, haham ile nahiye meclis başkanı ve üyesinden müteşekkildir.24 Heyet-i intihabiye, birinci derece seçmenlerin oy verme işlemleri ve neticeleri ile ilgili görevleri yerine getirmiş; heyet-i teftişiye ise ikinci derece seçmenlerin sandık başı işleri, seçmenlerin ve seçilecek mebus sayılarının belirlenmesi, seçim tutanaklarının ve seçilenlerin mazbatalarının tanzimi ve teslimi gibi idari görevleri ifa etmiştir. Heyet-i teftişiyenin seçmen kütüklerine ilişkin görevine, İntihab-ı Mebusan Kanunnamesi’nin Suver-i İcraiyesine Dair Talimat’ta da yer verilmiştir.25

Günümüz seçim yönetimiyle karşılaştırıldığında Yüksek Seçim Kurulu ile Meclis-i Mebusan, ilçe seçim kurulu ile heyet-i teftişiye, sandık kurulu ile heyet-i intihabiye işlevsel benzerlik arz etmektedir.

İntihab-ı Mebusan Kanunu, 14.12.1942 tarihinde kabul edilen 4320 sayılı Mebus Seçimi Kanunu’nun yayınlanmasına kadar yürürlükte kalmıştır. 4320 sayılı Kanun26 seçim işlerini, il ve ilçelerde “teftiş heyeti” ve diğer beldelerde “seçim heyeti” adlarıyla kurulacak kurullara tevdi etmiştir. Buna göre köy ve mahallelerin bağlı bulundukları ilçe veya il merkezlerinde belediye başkanı başkanlığında, il merkez ilçesi ile bağlı ilçelerin büyüklüğüne göre üye sayısı dörtten ona kadar olmak üzere teftiş heyetleri kurulmuştur. Bu heyetin üyeleri, il merkezlerinde il daimi encümeni ve belediye meclisince kendi aralarından seçilen üyelerden, ilçelerde ise sadece belediye meclisince aralarından seçilecek üyelerden oluşmuştur.27

4320 sayılı Kanun’un 1. maddesinde her ilin bir seçim dairesi, her nahiyenin bir seçim şubesi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir. Seçim şubesi müstakilse seçim heyetini, köy muhtarları ve varsa belediye başkanlarının oluşturacağı; heyet başkanının ise teftiş heyetince belediye üyelerinden veya üyelik vasfını haiz kişiler arasından seçileceği; seçim şubesi birleşik ise seçim heyetini, belediye üyelerinden veya üyelik vasfını haiz hemşehriler arasından teftiş heyetince seçilecek üçer kişinin oluşturacağı ve başkanlarını da kendi aralarından seçecekleri belirtilmiştir.28 Şube seçim heyeti, heyet-i intihabiye gibi görev yapmış; teftiş heyeti ise heyet-i teftişiye gibi işlev görmüştür.

05.06.1946 tarihli ve 4918 sayılı Milletvekilleri Seçimi Kanunu’nda29, her ilin merkez ilçesinde ve o ile bağlı ilçe merkezlerinde, seçimi idare ve kontrol etmek üzere “seçim kurulları” oluşturulmasına; mümkün olduğunca seçmen sayısı bini aşmayacak şekilde belirlenen seçim bürolarında tüm seçmenlerin aynı gün içinde oy vermelerinin temini için de “seçim komisyonları” oluşturulmasına yönelik düzenlemeler yer almıştır. Kurullar ve komisyonlar beşer kişiden oluşmaktadır. Seçim kurulu başkanı belediye başkanı olup üyeleri belediye meclisleri tarafından ve kendi üyeleri arasından seçilerek belirlenmektedir. Seçim kurullarının, vali ya da kaymakam başkanlığında idare kurulu ile toplanarak oluşturduğu seçim bürolarında ise başkan ve üyeleri seçim kurullarınca belirlenen seçim komisyonları görev yapmaktadır. Belediye şubesi olan şehirlerde seçim komisyonlarına belediye şubeleri müdürleri başkanlık etmektedir.30 Ayrıca seçime katılan siyasi partilerin temsilcileri ile bağımsız adaylar veya temsilcileri, oy verme ve tasnif işlemleri esnasında seçim kurullarında ve komisyonlarında hazır bulunmaya yetkili kabul edilmiştir.31

16.02.1950 tarihli ve 5545 sayılı Milletvekilleri Seçimi Kanunu’nda32 seçim işlerinin seçim kurullarınca yürütüleceği; Ankara’da Yüksek Seçim Kurulunun, her seçim çevresinde bir il seçim kurulunun, her ilçede bir ilçe seçim kurulunun ve seçim bölgelerinde bir sandık kurulunun bulunacağı; kendisine doğrudan doğruya bağlı bucak, köy veya mahalle bulunan il merkezlerinde ayrıca bir ilçe seçim kurulu bulunacağına dair düzenlemeler yer almıştır.33 Bu kurullar, hâkim gözetim ve denetimi altında çalışacaktır.34

5545 sayılı Kanun’da il seçim kurullarının, yedekler hariç olmak üzere bir başkan ve on üyeden35; ilçe seçim kurullarının, bir başkan ve altı üyeden; sandık kurullarının ise bir başkan ve dört üyeden36 oluşacağı belirtilmiştir.

İl seçim kurulu başkanı, il merkezindeki en yüksek dereceli hâkim; ilçe seçim kurulu başkanı ise ilçedeki en yüksek dereceli hâkimdir. İl ve ilçe seçim kurulu üyeleri, tüzüklerine göre ilk genel toplantılarını yapmış, o yer seçim çevresiyle birlikte en az yirmi seçim çevresinde altı aydan beri teşkilat kurmuş siyasi partilerin bildirdikleri isimlerden, belediye meclisi ve il genel meclisi üyelerinden kura ile belirlenmektedir.37

Sandık kurullarının başkanları, ilçe seçim kurulunca düzenlenen iyi şöhret sahibi olmakla tanınmış okuryazar seçmenler listesinden ilçe seçim kurulunca kura ile tespit edilir. Sandık kurulu üyeleri ise ilçe seçim kurulu başkanınca, üçü siyasi partilerin bildirdiği isimlerden ve biri de köy-mahalle ihtiyar heyetinin seçmenlik vasfını taşıyanlarından olmak üzere yine kura sonucu belirlenir.38 Siyasi partilerin ve bağımsız adayların sandık başı işlemlerinin takibi için birer müşahit gönderebilecekleri hükmü bu Kanun’da da yer almıştır.39

17.02.1954 tarihli ve 6272 sayılı Kanun ile 5545 sayılı Kanun’un 125. maddesi değiştirilerek Yüksek Seçim Kurulunun seçim iş ve işlemleri hakkında son karar mercii olduğu ve kararlarının kesin olması esası kabul edilmiştir.40 Yüksek Seçim Kurulunun seçim iş ve işlemleri hakkında son karar mercii olması ve kararlarının kesin olması esası 298 sayılı Kanun41, 1961 Anayasası42, 1982 Anayasası43 ve 7062 sayılı Kanun’da44 da korunmaya devam edilmiştir.

03.04.1930 tarihli ve 1580 sayılı45 Belediye Kanunu’nda, belediye seçimlerinin yapılması için görevlendirilen belediye başkanı, vekili veya şube müdürleri başkanlığındaki intihap encümenleri46 yerine Belediye Kanunu’nu değiştiren 07.07.1950 tarihli ve 5669 sayılı Kanun ile 5545 sayılı Kanun gereği oluşturulan seçim kurulları yetkili kılınmıştır.47

27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleştirilen askerî darbe sonrasında Temsilciler Meclisinin belirlenmesi için yeni bir düzenleme yapılmıştır. Bu dönemde çıkarılan 13.12.1960 tarihli ve 158 sayılı Kanun gereğince48 Temsilciler Meclisi üyelerinin belirlenmesi için ilçelerde en yüksek dereceli hâkim başkanlığında “ilçe delege seçme kurulları”49 ve illerin en kıdemli hâkimi başkanlığında “il temsilci seçme kurulları”50 görevlendirilmiştir. Buna göre ilçelerdeki kurullar delegeleri seçmiş, ildeki kurullar temsilcileri belirlemiştir. Ayrıca delegeleri ve temsilcileri belirleyen kurulların üyeleri arasından oy verme ve tasnif işleriyle görevli tasnif heyetlerinin kurulması ve seçim sonuçlarının Yüksek Seçim Kuruluna gönderileceği kabul edilmiştir. Bu Kanun, seçim ve sandık kurullarına ilişkin yeni hükümler getirmek yerine Temsilciler Meclisi üyelerinin seçimi için farklı kurullar tesis etmiş ve Yüksek Seçim Kurulunun o dönemde bir başkan ile on üyeden (altı da yedek) oluşan yapısında değişiklik yaparak bir başkan ve altı üye (dört de yedek) ile yeniden teşekkülüne yönelik düzenleme yapmıştır.51

26.04.1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un ilk hâlinde, Yüksek Seçim Kurulunun bir başkan ve altı üyeden kurulacağı hükmü korunurken il seçim kurullarının il merkezindeki en yüksek dereceli üç hâkimden kurulacağı ve bunlardan derecesi en yüksek olanın kurul başkanı olacağı kabul edilmiştir. İlçe seçim kurulu, bir başkan ile altı üyeden kurularak ilçedeki en yüksek dereceli hâkim kurulun başkanı olarak belirlenmiştir. Üyelerden dördü siyasi partiler tarafından bildirilenlerden ad çekme yöntemi ile tespit edilmiş, ikisi ilçe merkezinde bulunan okulların öğretmenlerince kendi aralarından seçilenlerden alınmıştır. Merkez ilçe seçim kurullarında, il seçim kurullarına başkanlık edecek hâkimden sonra gelen en yüksek dereceli hâkim, kıdem ve yaş sırasına göre başkanlık görevini üstlenmiştir.52 Sandık kurulları, bir başkan ve dört üyeden oluşturulmuştur. Sandık kurulu başkanının ilçe seçim kurulunca, iyi ün sahibi olmakla tanınan ve okuryazar seçmenler arasından ad çekme suretiyle tespit edileceği kabul edilmiştir. Sandık kurulu üyelikleri için yine ad çekme suretiyle siyasi partilerin bildirdiği isimlerden üç kişi ve sandığın bulunduğu köy ve mahalle ihtiyar heyeti ve ihtiyar meclisi asıl ve yedek üyelerinden bir kişi seçileceği hükme bağlanmıştır.53

24.05.1961 tarihli ve 304 sayılı Cumhuriyet Senatosu Üyelerinin Seçimi Kanunu, bu seçim türü için yeni kurullar oluşturmamış, Cumhuriyet Senatosu üyelerinin seçimi ile milletvekilleri seçiminin aynı günde yapıldığı takdirde, oy verme işlerinin de aynı sandık kurulları tarafından yürütüleceğini ve özel hüküm bulunmayan hâllerde 298 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağını kabul etmiştir.54

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ