Ben Duydum

Çek

Çek

Çek 1 

Çek, bir bankaya hitaben ve belirli kurallara uyularak yazılan bir ödeme emridir.
Çek, ibraz vadeli olduğu için çekte vade yoktur ve bankaya ibraz edildiğinde ödenir.
İşletme tarafından yapılan alış karşılığında veya başka nedenlerle çek düzenlenip verildiğinde 103 Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri Hesabı’nın alacak tarafına yazılır.
Genel Muhasebe I dersinde Hazır Değerler işlemlerinde alınan ve verilen çeklerin kaydını öğrenmiştiniz.
Fakat ülkemizde ileri tarihli ya da vadeli çek alınması veya verilmesi şeklinde bir uygulama söz konusudur.

Özün önceliği kavramına uygun olarak aslında alınan ileri vadeli çekler bir alacak; verilen ileri tarihli çekler ise borç niteliğini taşıdığı için hazır değerlerde raporlanmamalıdır.
İleri tarihli (vadeli) olarak verilen çeklerin bir borç senedi gibi düşünülmesi ve 321 Borç Senetleri Hesabı’nda izlenmesi gerekir.
Dönem sonunda da reeskonta tabi tutulmalıdır.
Senet, senet bedelini tahsil edecek taraf için alacak senedi niteliğini taşırken senet bedelini ödeyecek olan taraf için borç senedi niteliği taşır.
Senedin alacaklısı tarafından senet bedelinin tahsil edilmesi hakkı bir alacağı ifade ettiği için Alacak Senetleri Hesabı’nda izlenirken senet borçlusu tarafından bir borcu, ödeme yükümlülüğünü ifade ettiği için Borç Senetleri Hesabı’nda izlenir.

Borç senetleri, esas olarak işletme yetkilileri tarafından imzalanmış bonolar ve kabul edilmiş poliçeleri kapsar.
İleri tarihli çek düzenlenip verilmişse bunlar da borç senetleri hesabında yer alacaktır.
İşletmenin senede bağlanmış ticari borçları kısa vadeli ise “321. Borç Senetleri” hesabında; uzun vadeli ise “421. Borç Senetleri” hesabında izlenir.
Senetli borçlar doğduklarında pasif karakterli bir hesap olan Borç Senetleri hesabının alacağına nominal değerleriyle kaydedilir.
Ödenmeleri hâlinde de yine nominal değerleri üzerinden Borç Senetleri hesabının borç tarafına kaydedilir.

Hesabın belirli bir andaki kalanı, her zaman için alacak kalanıdır ve henüz ödenmemiş ve ödenmesi gereken borç büyüklüğünü gösterir.
Diğer bir ifade ile Borç Senetleri Hesabının kalanı, işletmenin borçlu olarak imzasını taşıyan tedavüldeki ticari senetlerin tutarını ifade eder.
Borç Senetleri daima nominal değerleri ile kayda alınırlar.
Senet üzerinde alacaklının adı açıkça belirtildiği için alt hesaplarda bu ayrıntının izlenmesine gerek yoktur.
İşletmenin gereksinimine göre farklı şekillerde bölümlenir.

Örneğin, Türk Parası borç senetleri, yabancı paralı borç senetleri gibi bölümlenebilir.

TTK MADDE 780- (1) Çek;
a) Senet metninde “çek” kelimesini ve eğer senet Türkçe’den başka bir dille yazılmış ise o dilde “çek” karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi,
c) Ödeyecek kişinin, “muhatabın” ticaret unvanını,
d) Ödeme yerini,
e) Düzenlenme tarihini ve yerini,
f) Düzenleyenin imzasını, içerir.

TTK MADDE 782-
(1) Türkiye’de ödenecek çeklerde muhatap ancak bir banka olabilir.
(2) Diğer bir kişi üzerine düzenlenen çek yalnız havale hükmündedir.

İşletme esas faaliyetlerinin dışında kalan işlemler için senet düzenleyip verdiğinde bunlar 321 veya 421 Borç Senetleri Hesabı’nda izlenmez.
Esas faaliyetin dışında kalan işlemler nedeniyle verilen senetler “Diğer Borçlar” grubunda yer alan hesaplarda izlenir.
Senetli borçların vadesi senetsiz borçlara göre genelde daha uzundur ve nispeten daha yüksek tutarlar için senet düzenlenir.
Bu nedenle senetler üzerine açıkça faiz şartı koyulabileceği gibi faiz büyüklüğü nominal değerin içine de dahil edilebilir.
TTK hangi senetlere açıkça faiz şartı getirilebileceğini belirlemiştir.

“Görüldüğünde veya görüldüğünden belirli bir süre sonra ödenmesi şart kılınan bir poliçeye, düzenleyen tarafından faiz şartı konulabilir.
Diğer poliçelerde böyle bir faiz şartı yazılmamış sayılır. Faiz oranının poliçede gösterilmesi gerekir; gösterilmemiş ise faiz şartı yazılmamış sayılır (TTK, Md. 675).
Aynı hüküm bonolar için de geçerlidir (TTK, Md. 778).”
Türkiye Muhasebe Standartlarına göre borçların gerçeğe uygun değerle ölçülmesi ve etkin faiz yöntemiyle hesaplanan itfa edilmiş maliyeti üzerinden raporlanması esastır.
Eğer senet faiz şartı taşımıyorsa vade farkının hesaplanması ve vade boyunca ilgili dönemlerin finansman giderlerine yansıtılması gerekir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ