Ben Duydum

X-M DİET FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

X-M DİET FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

X-M DİET FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Kontakt (uyarıcı) laksatifler

ATC kodu: A06AB06

Sennozit A+B ; Senna Khartoum denen bilimsel ismi Cassia angustifolia olan ve halk arasında Sinameki adı ile bilinen bir bitkiden elde edilir.

Uyarıcı laksatif olan Sennozit antrakinon türevidir.

Kabızlığı tedavi etmek için, bağırsakları boşaltarak yapılan incelemelerde ve cerrahi müdahaleler öncesi bağırsakları boşaltmak amacıyla kullanılır.

Ağız yoluyla alındığında; ince bağırsaklardan emilimi azdır. Ön ilaç olan sennozit A+B kolona ulaştığında, kolonik bakteriyel enzimlerce hidroliz edilerek aktif metabolitine dönüşür.

Serbest hale gelen antrakinon bileşiği epitel hücrelerinde Na+ K+ ATP az’ı inhibe ederek laksatif etkiye neden olur.

Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler

Emilim : Ağızdan alınan antrakinon bileşiklerinin küçük bir kısmı, alımı takiben vücut tarafından emilir. Sistemik absorpsiyonu %5’ den düşüktür.

Dağılım : Lokal etki gösterdiklerinden dağılım konusunda veri bulunmamaktadır.

Biyotransformasyon

Sennozitler büyük oranda bağırsak lümeninde metabolize edilerek polimerlerine dönüştürülür.

Çok düşük bir oranda absorbe edilerek sistemik dolaşıma rhein ya da sennidin formunda geçer ya da karaciğerde sülfat ve glukuronid konjugatına dönüştürülür.

Eliminasyon : Tamamına yakın oranda metabolitleri şeklinde feçesle atılır. Az bir kısmı değişmeden feçesle (≤%5) ya da üriner eliminasyonla (<%5) atılır.

Klinik öncesi güvenlilik verileri

Senna yaprakları veya preparatları için yeni, sistematik klinik öncesi testler bulunmamaktadır.

Veriler, senna kabuklarıyla yapılan araştırmalardan elde edilmiştir. Senna yaprağı ve meyveyi oluşturan bileşen spektrumu kıyaslanabilir olduğu için bu veriler senna yaprakları için göz önüne alınabilir.

Çoğu veri senna kabuk ekstresinin, % 0.9 ila 2.3’ü rein, % 0.05 ila 0.15’i aloe-emodin, % 0.001 ila % 0.006’sına ise emodin yada izole edilen aktif bileşenlerin (rein veya Sennozit A/B gibi) oluşturduğu , % 1.4 ila 3.5 lik antranoid içerdiğini gösterir.

Sıçanlar ve farelerde, sennozitlerin yanısıra senna kabuklarının ve ekstrelerinin oral uygulamadan sonra akut toksisitesi düşüktür.

Farelerde parenteral uygulamayla yapılan araştırmaların sonucunda, muhtemelen aglyca içeriğinden dolayı, ekstraktların, saflaştırılmış glikozitlerden daha yüksek toksisiteye sahip olduğu görülmüştür.

90 günlük bir sıçan çalışmasında, senna kabukları 100 mg / kg ila 1.500 mg / kg arasındaki doz seviyelerinde uygulandı.

Test edilen ilaç % 1.83 A-D sennozitleri, % 1.6 rein, % 0.11 aloe-emodin ve % 0.014 emodin içermektedir.

Tüm gruplarda küçük derecedeki kalın bağırsağın epitelyal hiperplazi gözlenmiş ve 8 haftalık iyileşme süresi içinde normale dönmüştür.

Mide epitelinin hiperplastik lezyonları da normale dönmüştür.

Böbreklerin doz bağımlı tubular basofili ve epitel hipertrofisi, fonksiyonel bir etki olmadan günde 300 mg / kg’dan fazla veya daha yüksek dozlarda görülmüş ve bu değişiklikler de normale dönmüştür.

Kahverengi tubular pigmentin depolanması böbrek yüzeyinde koyu renkli bir renklenmeye neden olmuş ve iyileşme süresinden sonra daha az kalmıştır.

Kolon sinir pleksusunda herhangi bir değişiklik görülmemiştir.

Bu çalışmada

http://nordilinga.de/bin/ohne/behandeling/erectiestoornis/index.html

, gözlenebilir olmayan etki düzeyi (NOEL-no-observable-effect-level) elde edilememiştir.

Her iki cinsiyetteki sıçanlara yönelik 104 haftalık bir çalışmada, 300 mg / kg’a kadar oral dozlarda aynı senna kabuk preparatıyla kanserojen etkiler görülmemiştir.

Buna ek olarak, oral olarak 2 yıl verilen senna ektraktının, erkek veya dişi sıçanlarda kanserojen olmadığı görülmüştür.

İncelenen ekstre yaklaşık % 40.8 antranoid içermekte olup, % 35’i sennozit olup bunun % 25.2 ’i potansiyel rein, % 2.3’i potansiyel aloe-emodin ve % 0.007’i potansiyel emodin ve 142 ppm’i serbest aloe-emodin ve 9 ppm’i serbest emodinden oluşmaktadır.

Emodine maruz kalan erkek ve dişi sıçanlar ve fareler ile ilgili yapılan 2 yıl süreli bir diğer çalışma, erkek sıçanlarda ve dişi farelerde kanserojen etki göstermemiş, dişi sıçanlar ve erkek fareler için ise belirsiz kanıtlar olduğunu göstermiştir.

Sennozitler 4 hafta boyunca köpekler için 500 mg / kg’a kadar, sıçanlarda 6 ay süreyle 100 mg / kg’ya kadar olan dozlarda test edildiğinde spesifik bir toksisite göstermemiştir.

Sennositlerle oral tedaviden sonra sıçanlarda veya tavşanlarda embriyoletal, teratojenik veya fetotoksik eylemler olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır.

Ayrıca, sıçanlarda yavruların doğum sonrası gelişimlerinde, erkeklerde ve dişilerde üreme üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır.

Bitkisel preparatlar için veri mevcut değildir.

Bir ekstre ve aloe-emodin, in vitro testlerde mutajeniktir, sennozit A, B ve rein negatif sonuçlar vermiştir.

Tanımlanmış bir senna çiçeği ekstraktının kapsamlı in vivo incelemeleri negatiftir.

Bazı klinik çalışmalarda, kalın bağırsak kanserinde laksatif kullanımı bir risk faktörü olarak araştırılmıştır.

Bazı çalışmalar antrakinon içeren müshil kullanımının kalın bağırsak kanseri için bir risk olduğunu ortaya koyarken, bazı çalışmalar ise bunu doğrulamamıştır.

Bununla birlikte, kabızlık ve altındaki beslenme alışkanlıklarının kalın  bağırsak kanseri için risk teşkil ettiği ortaya çıkmıştır.

Kanserojenik riski kesin olarak değerlendirmek için daha ileri araştırmalara ihtiyaç vardır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ