Ben Duydum

Türkiye’de Özelleştirme Yöntem ve Uygulamaları

Türkiye’de Özelleştirme Yöntem ve Uygulamaları

Türkiye’de Özelleştirme Yöntem ve Uygulamaları

Türkiye’de özelleştirme çeşitli yöntemlerle uygulanmıştır.

Bu yöntemler “satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisi ile gelir ortaklığı ve sair hukuki tasarruf” olarak beş gruba ayrılmaktadır.

Satış yöntemi kendi içinde varlık ve hisse satışı olarak ikiye ayrılmaktadır.

Hisse satışı da blok satış, halka arz, çalışanlara satış, uluslararası arz, borsada satış gibi farklı alt başlıklara ayrılmaktadır.

1986-2017 döneminde, özelleştirmeden 68,4 milyar dolar gelir elde edilmiştir.

2005 yılından sonraki dönemde özelleştirme faaliyetleri hızlanmıştır.

Sadece 2005 yılındaki özelleştirme tutarı, neredeyse 1985- 2004 dönemindeki özelleştirme gelirine eşittir.

1985-2017 döneminde özelleştirme uygulamalarında tesis/varlık satışı yönteminin (yaklaşık %50) ağırlıkta olduğunu görebiliriz.

Blok satış yöntemi %32’lik oranla ikinci sırada, halka arz ise %14’lük oranla üçüncü sırada yer almaktadır.

Özelleştirme İdaresinin fon kaynak-kullanım tablosuna göre, elde edilen kaynaklardan 49,5 milyar dolar Hazineye aktarılırken, 4 milyar dolar ilgili kuruluşlara, 7 milyar dolar ise kuruluşların borç ödemelerine gitmiştir.

2017 yılında birçok hidroelektrik santralinin özelleştirme süreci tamamlanmıştır.

Ayrıca, 2018 yılında 14 şeker fabrikası özelleştirilmiştir.

Özelleştirme uygulamaları ile kamu kesimi, faaliyet gösterdiği birçok sektörden tamamen çekilmiştir.

1986-2017 döneminde yıllık özelleştirme gelirleri görülmektedir.

Hazine’nin Türk Telekom’da bulunan %55 oranındaki hissesi, 2005 yılında 6,5 milyar dolar bedelle özelleştirilmiştir, bu işlem şimdiye kadar ülkemizde tek kalemde yapılan en büyük özelleştirme uygulaması olmuştur.

Ayrıca, 2013 yılı 12,5 milyar dolar ile en fazla özelleştirme gelirinin sağlandığı yıl olmuştur.

Özelleştirme sürecinde; çerçevenin iyi çizilmesi, farklı düşünen kesimlerle iyi diyalog kurulması ve bu kesimlerin beklentilerinin nispeten karşılanması, sermayeyi tabana yayacak yöntemlerin (halka arz gibi) tercih edilmesi, konunun tüm toplum kesimlerine iyi anlatılması, fayda –maliyet analizinin iyi yapılması, sürecin hızla ilerlemesini sağlamak ve çalışanların mağdur edilmemesi önemli hususlardır.

Ayrıca, elde edilecek gelirlerin üretken yatırımlara yönlendirilmesi, kamu tekellerinin yerine özel tekellerin yaratılmaması gerekir.

Amaç piyasa ekonomisini geliştirmek, rekabet düzeyini artırmak ve sonuç olarak ekonomide etkinliği gerçekleştirmek olmalıdır.

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ