Ben Duydum

Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Kamu Gelirleri

Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Kamu Gelirleri

Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Kamu Gelirleri

Türkiye’de kamu harcamalarında, 1924-2018 döneminde genelde artış trendi olmakla birlikte dönemsel dalgalanmalar söz konusudur.

Kamu harcamalarının sınıflandırılması devlet hizmetlerinin yapısını, biçimini ve ekonomik kaynakların kullanımını belirlemek açısından önemlidir.

Türkiye’de 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile performans esaslı bütçelemeye geçilmiştir.

Yeni yapılandırılan ekonomik sınıflandırma, uluslararası karşılaştırmalara imkân vermektedir.

Kamu harcamaları içinde personel harcamalarının payı %21’ler civarında seyretmektedir.

Ekonomik istikrarla birlikte faiz giderleri düşmüştür.

Kamu personelinin sağlık hizmetlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) devri ve genel sağlık sigortası uygulamasının da etkisiyle Merkezi Yönetim Bütçesindeki
sağlık harcamaları azalırken, sosyal güvenlik harcamaları artış göstermiştir.

Cari transferler, bütçenin en büyük harcama kalemi olmuştur.

Kamu gelirlerinin en önemlisi vergi gelirleridir.

Bunun dışındaki gelirler vergi dışı normal gelirler, özel gelirler ve fon gelirleri, diğer gelirler ve katma bütçe gelirleridir.

Bu, dar anlamda kamu gelirlerini oluşturur.

Geniş anlamda kamu gelirleri ise devlet, il özel idareleri, belediyeler ve sosyal güvenlik kuruluşlarının gelirlerinden oluşur.

Gelir vergileri dolaysız vergilerin en önemli bölümünü oluşturmaktadır.

Türk Vergi Sisteminde dolaysız vergilerin payı düşerken, dolaylı vergilerin payı artmıştır.

Bu durum, gelir dağılımını olumsuz yönde etkilemektedir.

Devletin dolaylı vergilere yönelmesinin en önemli sebepleri arasında bu vergilere karşı tepkinin düşük olması ve vergi maliyetinin düşük olması ilk sıralarda gelmektedir.

Ekonomik etkinlik açısından ise harcamalar üzerinden alınan vergiler daha avantajlıdır.

Ödenen vergi ile gelir arasındaki oranı ifade eden vergi yükü, bir ekonomide büyüme, kalkınma ekonomik denge ve adil gelir dağılımı gibi ekonomi politikası amaçlarına uygun vergi politikalarının belirlenmesi açısından önem taşır.

Türkiye’de vergi yükü 1975 yılında sosyal güvenlik harcamaları dâhil %13,8 iken bu oran 2016 yılında %27,2’ye çıkmıştır.

Eğitim sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerine olan talepler bütün dünyada ve Türkiye’de artmıştır.

Sosyal devlet anlayışı daha geniş çapta kabul görmektedir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ