Sosyalist Hukuk Sistemi
Sosyalist Hukuk Sistemi
Sosyalizme göre hukuk, iktisadi koşullara ve Marksist-Leninst öğretide yer alan iktisadi düzene dayanır.
Toplumun değiştirilerek yeni bir toplumsal düzene geçmeyi hedefler.
Bu sisteme özgünlüğünü sınıfsız bir toplum, sosyal adalet, kaynakların adil dağılımı, dayanışma,
bireyciliğe karşı mücadele, kişisel çıkarlardan çok toplumsal çıkarları savunmak verir.
Marksist kuramda, sosyalizm, bir geçiş dönemidir.
Bu dönemde proletarya (işçi) diktatörlüğü tüm toplum üzerinde devletin arabuluculuğunu takibiyle gerçekleşir.
1917 yılında Rusya’da gerçekleşen Bolşevik (Ekim) Devriminden sonra önce Sovyetler Birliğinde daha sonra
Doğu Bloku (Varşova Paktı)’na dâhil olan ve olmayan ülkelerde uygulanmaya başlanmıştır.
Bu hukuk sisteminde, genel olarak, kişilerin mülkiyet hakkı tanınmamıştır.
Bunun bir soncu olarak bu sistemde özel hukuktan ziyade, kamu hukuku gelişmiştir.
Bu da birey çıkarının değil de kamu çıkarının önde tutulmasının bir sonucudur.
Sosyalist sistemde hukuk, geçici bir kurumdur, sınıflı toplumun bir ürünüdür.
Komünist aşamaya geçildiğinde hukuka gerek kalmayacaktır (Atay 2017: 168).
Doğu Blokunun dağılmasından sonra bu hukuk sistemi başta Rusya olmak üzere diğer Doğu Bloku ülkelerinde uygulanmaz olmuştur.
Günümüzde bu hukuk sisteminin, Çin, Kuzey Kore, Küba gibi
sosyalist yönetimlere sahip kimi ülkelerde farklı biçimlerde uygulandığı görülmektedir (Bilge 2007: 71).