Ben Duydum

SANAYİDE YAPISAL DEĞİŞİM (2)

SANAYİDE YAPISAL DEĞİŞİM (2)

SANAYİDE YAPISAL DEĞİŞİM (2)

Türkiye’de imalat sanayisinin yapısında görülen değişim, ekonomik gelişmeye paralel bir seyir izlemektedir.

Ekonomik gelişme ile birlikte, tüketimde talebin fiyat esnekliği yüksek olan malları üreten imalat sanayisi dalları daha hızlı gelişmektedir.

1980 yılından sonra izlenen yeni sanayileşme stratejisi, sanayi sektöründe hızlı bir büyümeye yol açmıştır.

Büyüme oranlarında meydana gelen dalgalanmalar kararsız büyümeye sebep olmuşsa da, 1981-1990 arasında sanayi sektörü ortalama %7 oranında gelişmiştir (büyümüştür).

Bu kararsızlıkta, sanayi sektörü kapsamında yer alan madencilik alanında bazı yıllarda görülen negatif büyümenin etkisi vardır.

Buna karşılık imalat sanayisindeki büyüme biraz daha fazla olmuştur. Benzer kararsızlık, imalat sanayisinde de görülmüş ve büyümede %13,9 ile –%7,6 arasında bir dalgalanma gözlenmiştir.

Sanayi sektöründeki büyüme hızı, diğer sektörlerdeki hızların üzerinde gerçekleştiğinden; sanayi, gelişmenin motoru olmaya devam etmiştir.

Bunun doğal sonucu olarak sanayi sektörünün Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payı zaman içinde artmıştır.

Dışa açık büyüme modelinin uygulandığı dönemin başlangıç yılı olan 1980’de sanayi sektörünün GSYH içindeki payı %25 iken

, 2005 yılında bu oranı %25,1 olmuştur.

Bu seviye, aslında sanayi ürünlerinde gümrük birliğini gerçekleştirdiğimiz AB ülkelerindeki orana çok yakındır.

Diğer yandan imalat sanayisinin GSYH içindeki  payının da, izlenen politikalara uygun olarak artması olumlu bir gelişmedir.

Günümüzde, hammaddeye dayanan, klasik üretim teknolojisi kullanan ve çevre kirliliğine yol açan tekstil, demir-çelik ve gemi inşa gibi sanayiler emeğin ucuz olduğu gelişmekte olan ülkelere kaymaktadır.

Buna karşılık gelişmiş ülkeler, bilgi ve beceri gerektiren, araştırma ve geliştirmeye dayanan, ileri teknolojili sanayi dallarına yönelmektedir.

Dünyada sanayi sektöründe uluslararası karşılaştırmalı üstünlükler, doğal kaynak zenginliğinden çok, sahip olunan teknoloji seviyesine bağlı bir duruma gelmiştir.

İmalat sanayisinde orta teknoloji sektörlerine doğru dönüşüm devam etmektedir.

Son yıllarda otomotiv, makine, beyaz eşya, ana metal ve petrol ürünlerindeki ihracat artışları, orta teknolojiye sahip sektörlerin üretim ve ihracattaki payını
artırmıştır.

AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında, Türkiye ekonomisinde yüksek ve ortanın üstü teknolojinin payı düşüktür.

İmalat sanayisinin yapısında orta düzey teknolojiye doğru dönüşüm devam etmektedir.

İmalat sanayisinde yüksek katma değerli mal üretimini artırarak yapısal dönüşümün hızlandırılması temel amaçtır.

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ