Ödemeler Dengesi, Dış Borçlar ve Döviz Piyasası

Ödemeler Dengesi, Dış Borçlar ve Döviz Piyasası

Planlı dönem olarak bilinen 1960’lı ve 1970’li yıllarda Türkiye, ithal ikameci sanayileşme politikaları takip ederek, dünya ekonomisi ile bütünleşmesini 1980 yılına kadar geciktirmiştir.

1980 yılından başlayarak bu politika terk edilmiş ihracata dayalı sanayileşme stratejisi uygulamaya konulmuştur.

Öncelikli olarak dış ticaretin serbestleştirilmesi gerçekleştirilmiştir.

Bu doğrultuda ihracatı teşvik edecek ve ithalatı serbestleştirecek nitelikte politikalar takip edilmiştir.

Diğer yandan döviz kuru politikasında da bu doğrultuda 1980 öncesinde takip edilen sabit kur politikası terk edilerek, dış ticaret politikalarını destekleyecek şekilde kısmi serbesti sağlanmıştır.

2001 yılından itibaren ise dalgalı kur sistemi takip edilmektedir.

1996 yılından itibaren uygulanan Avrupa Birliği ile gümrük birliği aşaması da reel sektörler aracılığıyla Türkiye ekonomisini Avrupa ekonomileriyle bütünleştirmekte ve Türkiye ekonomisinin dışa açık bir ekonomi olmasının önemli bir ayağını oluşturmaktadır.

1990 yılından itibaren uluslararası sermaye akımlarına imkân verecek nitelikte finansal serbestleşmeye geçilerek günümüze kadar gelen süre içerisinde Türkiye ekonomisinin finans piyasaları aracılığıyla da dünya ekonomileriyle bütünleşmesi gerçekleşmiştir.

Finansal serbestleşmeye geçilmesiyle birlikte, faiz oranları sadece iç talebi etkileyen bir büyüklük olmayıp, aynı zamanda uluslararası finansal akımların yönünü de belirleyen bir değişken olarak ortaya çıkmaktadır.

Türkiye ekonomisi artık hem finans piyasaları hem de mal ve hizmet piyasaları aracılığıyla dışa açık bir ekonomi hâline dönüşmüştür.