Ben Duydum

Mali Yapıdaki Kanuni Değişiklikler ve Getirdiği Yenilikler

Mali Yapıdaki Kanuni Değişiklikler ve Getirdiği Yenilikler

Mali Yapıdaki Kanuni Değişiklikler ve Getirdiği Yenilikler

Türkiye’de kamu mali yönetimine ilişkin ilk düzenleme 1927 yılında çıkarılan 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu’dur.

Bu kanun 2006 yılına kadar uygulanmıştır.

2006 yılından itibaren bütçeler 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre hazırlanmaktadır.

Mali yapıdaki bu önemli değişiklik kamu maliyesinin temel ilkeleri bakımından birçok yeniliği de beraberinde getirmiştir.

Bütçe türleri, uluslararası normlarca benimsenen biçimde yeniden tanımlanmış ve sınıflandırılmıştır.

Bütçenin kapsamı genişletilmiştir.

Büyük ölçüde kamu idarelerinin tüm gelir ve giderlerinin bütçelerde yer alması sağlanmış ve bütçe dışında gelir elde edilmesi ile gider yapılması önlenmiştir.

Stratejik planlama ve performans esaslı bütçelemeyi esas alan bu mali yapı, kalkınma planları ve bütçeler arasında sıkı bir bağ kurmuştur.

Çok yıllı bütçelemeye geçilmiştir. Harcamalar konusunda esneklikler sağlanmıştır ve harcama öncesi vize ve tesciller kaldırılmıştır.

Kamuda uygulanan muhasebe geliştirilmiş  ve aynı muhasebe sistemi kullanma zorunluluğu getirilmiştir.

Bir diğer önemli değişiklik ile mahalli idareler ve sosyal güvenlik kurumlarının bütçe büyüklüklerinin TBMM’nin bilgisine sunulması sağlanmıştır.

Vergi muafiyeti istisna ve indirimleri ile benzeri uygulamalar nedeniyle vazgeçilen kamu gelirleri cetveli (Vergi harcamaları cetveli) bütçe kanunlarına eklenmeye başlanmıştır.

Yeni mali yapı ile bütçe birliği

, mali saydamlık ve hesap verebilirlik, kamu kaynaklarının kullanımında etkinlik, ekonomiklik ve verimlilik öne çıkmaktadır.

Kamu kaynağının etkin kullanımı açısından önemli yenilikler getiren yeni kamu mali yapısında yer alan mali saydamlık kavramı önemlidir.

Kamuda mali saydamlık, kamu sektörünün mali görünümü hakkında kamuya açık olmak ya da kamu kesimi ile sivil toplum arasındaki asimetrik bilginin
azaltılması anlamına gelir.

Halkın yeterli bilgiye sahip olması ödenen vergilerin nereye harcandığını izlemesine olanak tanır.

Kamu görevlisi de kendisine emanet edilen paranın hesabının sorulacağını bildiği için verimli ve etkin olma gayreti içinde olacaktır.

Mali saydamlıkla ilgili yeni kamu mali yönetim yapısı; vergi harcamalarının raporlanması, harcamacı kuruluşların ileriye yönelik bütçe tahminleri ile yerel yönetimler ve sosyal güvenlik kurumlarının bütçe tahminlerinin bütçe kanunu tasarısına eklenmesi gibi parlamentoya ve kamuoyuna sunulacak raporların içeriğini zenginleştiren önemli yenilikler getirmiştir.

5018 sayılı Yasa (Kanun) çerçevesinde, 2006 yılından itibaren bütçenin kapsamı genişletilmiş ve konsolide bütçeden merkezî yönetim bütçesine geçilmiştir.

Kamu kaynağının etkin kullanımı açısından 5018 sayılı Kanun ile Kamu Mali Yönetim Sisteminde getirilen önemli diğer bir yenilik, hesap verme sorumluluğudur.

Bu sorumluluk, her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların; kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından raporlanmasından, muhasebeleştirilmesinden ve kötüye kullanımının engellenmesinden sorumlu olmaları şeklinde tanımlanabilir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile kamu mali yönetiminde yeni bir dönem başlamıştır.

Bu yeni dönemle birlikte kamu harcamalarında mali saydamlık ve hesap verme sorumluluğu, getirilen önemli yenilikler arasındadır.

Ayrıca girdi odaklı geleneksel bütçeleme anlayışından, çıktı-sonuç odaklı bütçeleme anlayışına geçilmiştir.

5018 sayılı Kanun’da bütçe türleri; genel bütçe (I sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinin bütçeleri), özel bütçe (II sayılı cetvelde yer alan özel bütçe ile yönetilen
kamu idareleri) düzenleyici ve denetleyici kurum bütçeleri (III sayılı cetvel).

Parafiskal gelir, kamu hizmeti sunan ticaret odaları, mühendis ve mimar odaları ve diğer meslek kuruluşları ile sosyal güvenlik kuruluşlarının üyelerinden aidat, prim ve benzeri adlarla aldıkları ve yasanın verdiği yetkiyle zorla tahsil edilebilen vergi benzeri gelirdir.

Yeni kamu mali yönetimi ile girdi odaklı geleneksel bütçeleme anlayışından, çıktı-sonuç odaklı bütçeleme anlayışına geçilmiştir.

Performans esaslı bütçeleme anlayışı, harcamada meydana gelecek her artış ile performans bağlantısı kurmaya çalışır.

5018 sayılı Kanun’dan önce yıllık bütçeler yapılmaktaydı.

Bu durum, uzun dönemli hedeflerde kesintilere neden olmaktadır.

Bir yıldan fazla süren kamu yatırımlarının ve hizmetlerinin yıllık bütçelerde finansmanının gösterilmesi sorunlu olup, uzun vadeli projeksiyonları imkânsız hâle getirmekteydi.

Aynı zamanda özel kesimin orta vadeli plan yaparken, devletin mali davranışlarına ilişkin öngörüde bulunması mümkün değildi.

Buna karşın 5018 sayılı Kanun, orta vadeli yaklaşım adı altında üç yıllık bütçe uygulamalarını zorunlu hale getirmiştir.

Orta vadeli harcama sistemi, öngörülen bütçe yılı ile onu takip eden iki veya daha fazla yılı kapsadığı için geleceğe yönelik sağlıklı projeksiyon yapma imkânını
artırmakta ve harcamaları disiplin altına almaktadır.

Bu nedenlerle orta vadeli harcama sisteminin bütçe disiplini açısından olumlu etkileri görülmektedir.

Nakit bazlı muhasebe sisteminden tahakkuk bazlı muhasebe sistemine geçiş de diğer bir yeniliktir.

Tahakkuk bazlı muhasebe sisteminin uygulanması sonucunda, kamu idaresi yapmış olduğu toplam harcamaları görebildiği gibi, sahip olduğu varlıkların değerlemesini de yapabilmektedir.

Bütçe açığının disiplin altına alınması ve azaltılmasında, tahakkuk bazlı muhasebe sistemi olumlu katkılar sağlamıştır.

5018 sayılı Kanun ile bütçe türleri yenilenmiş, 2006 yılında “konsolide bütçe” yerine “merkezi yönetim bütçesi” kavramı kullanılmaya başlanmıştır.

2006 yılından itibaren düzenleyici/denetleyici kurumların da harcama ve gelirleri bütçeye dahil edilmiştir.

Ayrıca, eskiden genel bütçe dışında tutulan ve parafiskal gelir elde eden kuruluşlar olarak bilinen sosyal güvenlik kuruluşlarının ve mahalli idarelerin bütçeleri de genel yönetim bütçesi şemsiyesi altına alınmıştır.

Genel yönetim bütçesi; merkezî yönetim bütçesi, mahalli idareler bütçesi ve sosyal güvenlik kurumları bütçesi olmak üzere üç ana başlık altında toplanmıştır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ