Ben Duydum

Dönemler İtibarıyla Tasarruf Eğiliminde Gelişmeler

Dönemler İtibarıyla Tasarruf Eğiliminde Gelişmeler

Dönemler İtibarıyla Tasarruf Eğiliminde Gelişmeler

Türkiye’de tasarruf eğilimindeki gelişime dönemsel olarak bakıldığında, 1975-1988 döneminde Türkiye’de yurt içi tasarrufların GSYH’ya oranı,  dalgalı bir seyir izlemekle birlikte genelde arttığı görülmektedir.

1970’lerin ikinci yarısında başlayan ekonomik bunalım sürecinde giderek artan enflasyon oranı, yurt içi tasarrufları negatif etkilemiştir (TCMB, 2015, s. 16).

24 Ocak 1980 Kararları’nın ardından yatırım ve tasarrufları artırmak için çeşitli tedbirler alınmıştır.

Atıl tasarrufların mali sisteme girişini hızlandırmak, farklı yatırım olanakları sunmak ve benzeri amaçlarla Merkez Bankası bünyesinde bankalar arası para piyasası (1986), açık piyasa işlemleri (1987), döviz piyasası (1988) ve altın piyasası (1989) faaliyete geçirilmiştir.

1980-1988 döneminde yurt içi tasarruflar ve sabit sermaye yatırımları artmıştır (TCMB, 2015, s. 17).

1989-2017 döneminde yurt içi tasarruflar/ GSYH oranı azalma eğilimindedir.

1989 yılında sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesi ve diğer liberal tedbirlerin alındığı süreçte faiz oranlarının serbestleşmesi sonrasında faiz oranları artmıştır.

Faiz oranlarındaki artış, kamunun bütçe açıkları ve kamu kesimi borçlanma gereğinin (KKBG) yüksek olmasından dolayı kamu tasarruflarında düşüşe, özel tasarruflarda yükselişe neden olmuştur.

1992- 2004 döneminde tasarruf oranının azalmasında kamunun negatif tasarrufları etkili olmuştur.

1994’deki krizden, yine bir kriz yılı olan 2001’e kadar kamu kesiminin tasarruf-yatırım açığı giderek artmış, bu açığın Merkez Bankası parası ile kapatılmaya çalışılması enflasyonda yükselişe yol açmıştır.

Bununla birlikte, yüksek faiz oranları özel tasarrufları yatırıma dönüştürmekten çok kamu açıklarını finanse etmeye yöneltmiştir (TCMB, 2015, s. 17).

2001 sonrası dönemde tasarruf oranlarının azalmasında özel sektördeki tasarruf eğilimindeki düşüş belirleyici olmuştur.

Bu dönemde kamu tasarrufları/GSYH oranındaki artış, özel sektör tasarruflarındaki düşüşü karşılayamamıştır.

Yeni dönemde faiz oranlarındaki düşüş ve verimlilikteki artış özel sektörü yatırıma yöneltmiş, şirketler kesimi tasarrufları büyük oranda azalmıştır.

Düşen faiz oranları ve artan kredi imkânları ile birlikte hanehalkı, tüketim harcamalarını artırmış, böylece özel kesim tasarruf oranları düşüşü hızlandırmıştır (TCMB, 2015, s. 18).

2000’li yıllara kadar kamu tasarruf açığı özel tasarruf fazlası ile kapatılırken, 2000’li yıllarda durum değişmiş, mali disiplin sayesinde kamu tasarruf açığı azalma eğilimine girmiştir.

Özel kesim tasarruflarındaki düşüşün kamu kesimi tasarruflarındaki artıştan fazla olması nedeniyle toplam yurt içi tasarruf oranı azalmıştır.

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ