Ben Duydum

ATATÜRK’ün Ailesi – 2

ATATÜRK’ün Ailesi – 2

ATATÜRK’ün Ailesi – 2
1841 doğumlu Ali Rıza Efendi, 1857 doğumlu Zübeyde Hanım ile 1870 veya 1871’de evlenmiştir. Altı çocukları olmuştur: Fatma (1871/1872-1875), Ahmet (1874-1883), Ömer (1875-1883), Mustafa (Kemal ATATÜRK) (1881-1938), Makbule (Boysan Atadan) (1885-1956) ve Naciye (1886-1901?). Kardeşlerinden Fatma dört, Ahmet dokuz, Ömer sekiz yaşlarında, o senelerde Rumeli’yi kasıp kavuran salgın kuşpalazı (difteri) hastalığından çocuk yaşlarında vefat etmişlerdir. En küçükleri olan Naciye’nin ise Mustafa Kemal Mekteb-i Harbiyede öğrenci iken vefat ettiği düşünülmektedir. ATATÜRK, Selanik Askerî Rüştiyesinden itibaren hayatı boyunca dostlukları ve arkadaşlıkları devam etmiş olan Fuat Bulca’ya bir gün şöyle demişti: “Kardeşlerim arasında en sevdiğim Naciye’ydi. Çocuk yaşının üstünde hisli, duygulu ve öğrenmeye meraklıydı. Ben Harbiyeye giderken kitaplarımı istemişti. Annemden onu okutmasını istemiştim. Ne ablam Fatma’yı ne ağabeylerim Ahmet ve Ömer’i hatırlıyorum. Son ikisi aynı yıl, 1883’te ben iki yaşında iken ölmüşler. Naciye, annem gibi sarışın, mavi gözlü, duru beyaz tenli idi.”

Mustafa Kemal, 1886 yılında altı yaşına girdiğinde ilkokul çağına gelmiştir. Babasının istememesine rağmen, Zübeyde Hanım’ın ısrarları üzerine önce Koca Kasım Mahallesi’ndeki Mahalle Mektebine törenle giren Mustafa, kısa bir süre sonra; Selanik’in şöhretli öğretmenlerinden ve eğitimcilerinden Şemsi Efendi’nin yeni metotlarla elifba öğretimi yaptığı özel okula yazdırılmış ve esas öğrenimine burada başlamıştır. Mustafa okuyup yazmayı burada öğrenmiş, babasının ölümüne kadar bu okulun sınıflarını düzenli olarak takip etmiştir.

Ticari faaliyetleri iyi gitmeyen Ali Rıza Efendi, bu olaydan çok etkilenmiş ve hastalığa yakalanarak 23 Mayıs 1886 tarihinde Selanik’te vefat etmiştir. Üç çocukla dul kalan Zübeyde Hanım, kardeşi Hüseyin Ağa’nın yönettiği Lankaza’daki Çalı (Rapla) Çiftliği’ne gitmiştir. Bu durum Mustafa’nın öğrenim hayatına bir süre ara vermesine neden olmuştur. Öğrenmek ve yetişmek imkânlarından mahrumiyetin verdiği huzursuzlukla âdeta bunaldığı görülen bu kabiliyetli ve yaratıcı çocuğu, annesi nihayet okula devam etmek üzere Selanik’teki teyzesinin yanına yollamak zorunluluğu duymuştur. Altı ay kadar süren çiftlik hayatından sonra Selanik’e gelen Mustafa Mülkiye Rüştiyesine (ortaokulu) başlamıştır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ